13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/28565 Karar No: 2013/3247 Karar Tarihi: 14.02.2013
Hırsızlık - dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/28565 Esas 2013/3247 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, bir kişi hırsızlık, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkum edildi. Ancak temyiz incelemesinde, ilk hükümle ilgili uyarlamanın mahallinde yapılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Ayrıca hükümlüye yönelik olarak verilen hüküm yok hükmünde kabul edildi, çünkü dava farklı hükümlere tabi olan sanıklar hakkında ayrı ayrı görülmeliydi. Sanık hakkındaki suçlamaların bazıları zaman aşımından düştüğü için dava da düşürüldü. Ancak hırsızlık suçunun kabulünde hukuka aykırılık bulunduğu gerekçesiyle karar bozuldu. 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesi ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kararda belirtilen kanun maddeleridir.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/28565 E. , 2013/3247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Hükümlü ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.09.2007 gün ve 2007/125-2007/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere, temyiz olunmaksızın kesinleşmesi nedeniyle lehe Yasanın belirlenmesine ilişkin olduğu kabul edilen hükümlü ... hakkındaki uyarlama yargılaması ile genel hükümlere göre hakkındaki yargılama süren sanık ... hakkındaki davanın farklı hükümlere tabi olması ve birlikte görülemeyeceği gözetilip, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddesi uyarınca ayırma kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak hükümlü ... hakkında yazılı şekilde karar verilmesinin hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu anlaşıldığından, Hükümlü ..."nun yeniden kurulan hükme yönelik temyiz itirazının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, hükümlü hakkında kurulan ilk hükümle ilgili uyarlamanın mahallinde yapılması için dosyanın gereği yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, B-Sanık ... hakkında mühür taklidi ve sahtecilik suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı TCK"nın 333/1, 350/1, 102/4 ve 104/2. maddelerine göre öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 18.09.2002 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, C-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5252 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.