13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3367 Karar No: 2013/11419 Karar Tarihi: 06.05.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/3367 Esas 2013/11419 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/3367 E. , 2013/11419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, 16.11.1998 tarihli sözleşme ile davalı ..."e 2.500,00 TL kredi kullandırıldığını, diğer davalıların ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmediği gibi ihtarında sonuç vermediğini ileri sürerek 45.264,06 TL"nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... kredi sözleşmesini imzalamadığını,banka müdürü ile işbirliği yapan kişilerin bazı şirketleri kullanmak ve bu şirketlerde çalışanların kemlik bilgilerini kullanarak kredi çektiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir. Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalılar yargılamaya katılmamış dilekçe de sunmamıştır. Mahkemece, banka çalışanlarının dolandırıcılık suçunu işlediklerinin ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin kesinleşmiş kararı ile sabit olduğu ve dava konusu kredinin ödendiğine dair banka tarafından belge düzenlendiği için davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda; davacı banka ile davalılar arasında düzenlenen kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu ileri sürülerek asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte 45.264,06 TL alacağın davalılardan müteselsilen tahsili istenmektedir. Taraflar arasında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 10.maddesinde tanımlanan nitelikte tüketici kredisi sözleşmesi, geri ödeme planı bulunmamaktadır. Taraflar arasında kredili mevduat hesabı sözleşmesi imzalanmıştır. Bu nedenle, taraflar arasında yasaca tanımlanan tüketici kredisi sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Uyuşmazlık hakkında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 10.maddesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacı banka ile davalılar arasında yasanın 3/h maddesinde tanımlanan tüketici işleminden de söz edilemez. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Bu hususlar gözetilerek mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.