Ceza Genel Kurulu 2019/653 E. , 2020/106 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 1058-420
Sanık ...’ın çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından beraatine ilişkin Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30.01.2013 tarihli ve 1234-55 sayılı hükümlerin katılan mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 24.10.2017 tarih ve 10891-4969 sayı ve oy çokluğu ile;
"Sanıkla arasında dosyaya yansıyan herhangi bir husumet bulunmayan mağdurun aşamalardaki samimi anlatımları, olayın intikal şekli ve tüm dosya içeriğine göre olay günü malzemeci olarak çalışan sanığın, yaz kursuna gelen mağduru "gel seninle aşağıda top şişirip gelelim" diyerek futbol odası olarak kullanılan bodrum kattaki odaya götürüp kapıyı kapattıktan sonra mağdurun yüzüyle boynunu öpüp, kucaklayarak sıktığı ve arkasına geçerek cinsel organını elbise üzerinden mağdurun kalçasına sürttüğü bu şekilde yaklaşık bir dakika kadar eylemini sürdürdükten sonra da mağdurun tuvalet ihtiyacı geldiğini söylemesi üzerine bıraktığı anlaşıldığından, atılı suçlardan mahkûmiyeti yerine oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi B. Aköz; "Sanığın müsnet suçu işlediğine dair, mağdurun soyut ve hiçbir delille desteklenmeyen beyanı dışında mahkûmiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve ceza yargılamasının temel ilkelerinden olan yüz yüze ilkesi gereğince mağduru dinleyen mahkemenin beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı düşüncesiyle sayın çoğunluğun mahkûmiyet yönündeki görüşüne katılmıyorum" görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
Yerel Mahkeme ise 07.05.2018 tarih ve 1058-420 sayı ile bozmaya direnerek sanığın ilk hükümler gibi beraatine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de katılan mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2018 tarihli ve 60808 sayılı tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesince 23.10.2018 tarih ve 7197-6206 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine dosya Ceza Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Ceza Genel Kurulunca 21.03.2019 tarih ve 504-235 sayı ile; 07.05.2018 tarihli gerekçeli kararın katılan ..."e tebliğ edilmesi için dosya Yerel Mahkemeye iade edilmiş, belirtilen eksikliğin giderilmesinin ardından gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarının sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede temyize konu kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlere yönelik görüş bildirilmediğinden, bu hususta ek görüş bildirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık hakkında katılan mağdura karşı çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, Yerel Mahkemece 30.01.2003 tarih ve 1234-55 sayı ile sanığın atılı suçlardan beraatine karar verildiği, hükümlerin katılan mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece bozulduğu,
Yerel Mahkemece 07.05.2018 tarih ve 1058-420 sayı ile bozmaya direnilerek önceki hükümler gibi sanığın beraatine karar verildiği, katılan mağdur vekili tarafından her iki hükmün de temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2018 tarihli ve 60808 sayılı tebliğnamesinde; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yer verilmeyip çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden ise "Dairemizin bozma kararı usul ve kanuna uygun olup ilk derece mahkemesince verilen direnme kararında zikredilen gerekçeler yerinde görülmediğinden reddiyle, 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. maddenin üçüncü bendine istinaden anılan direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii, talep ve dosya tebliğ olunur." şeklinde görüş bildirildiği,
Anlaşılmaktadır.
Ön sorunun çözümünde isabetli bir hukuki sonuca varılabilmesi için öncelikle konu ile ilgili yasal mevzuat üzerinde durulmalıdır.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı ile yardımcılarının görevleri" başlıklı 28. maddesi;
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin vereceği görevleri yapar. Özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekilinin yokluğunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına vekillik eder. Başyardımcının da bulunmadığı zamanlarda bu görevi en kıdemli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcısı yapar.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıyardımcıları, kendilerine verilen dosyaların tebliğnamelerini, karar düzeltme ve itiraz yoluna başvurma işlemlerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenler ve onun yerine imza ederler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının vereceği diğer işleri görürler.
Zamanaşımı Türk Ceza Kanununun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (5) ve (6) numaralı bentleri kapsamında olan suçlara ilişkin dava dosyaları temyiz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmeksizin ilgili daireye gönderilir. Daire kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının karar düzeltme ve itiraz kanun yollarına başvurma yetkisi vardır." biçiminde hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 37. maddesi ise;
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı yardımcılarının görevleri:
1- Verilen işleri süresinde ve eksiksiz inceleyip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı adına düzenleyecekleri ve imza edecekleri tebliğnamelere bağlıyarak sonuçlandırmak,
2- Dairelerden çıkan ilâmları uygulama, içtihat ve tebliğnamelere uygunluk açılarından inceleyerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının görüşüne göre karar düzeltme veya itiraz yollarına gitmek,
3- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre Ceza Genel Kurulu ile dairelerin duruşmalarına katılarak düşüncesini bildirmek,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı başyardımcısı tarafından düzenlenecek sıraya göre ceza dairelerinin günlük çalışmaları sona erinceye kadar çalışma saati dışında nöbet tutmak,
5- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından verilecek ve ayrıca kanun ve yönetmelikle verilen diğer görevleri yapmaktır." şeklindedir.
Anılan Kanun ve Yönetmelik maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca o konudaki hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunlu olduğu gibi, 1412 sayılı CMUK"nın 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 316. maddesinin üçüncü fıkrasına göre de hükmün temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenecek tebliğnamenin, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi halinde sanık veya katılan ya da vekillerine dairesince tebliğ olunması da zorunludur.
Bu bilgiler ışığında önsoruna ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemenin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından direnme kararına konu hükümlerinin katılan mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.09.2018 tarihli ve 60808 sayılı tebliğname düzenlenmiş ise de bu tebliğnamede, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükme yönelik temyiz istemine yer verilmediği gibi çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme dair de herhangi bir görüş bildirilmemiştir. Yargıtay Kanunu"nun 28 ve Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 37. maddeleri uyarınca Yerel Mahkemece verilen kararların temyiz yoluyla incelenmesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, temyiz edenlere ve temyiz konusu tüm hükümlere yönelik hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğnamenin düzenlenmesi zorunludur.
Bu nedenle, katılan mağdur vekili tarafından açılmış bulunan temyiz davasına dayalı olarak Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılabilmesi için, öncelikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına ilişkin katılan mağdur vekili tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin değerlendirildiği bir ek tebliğnamenin düzenlenmesi gerektiğinden, dosyanın bu eksikliğin giderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun basit cinsel istismarı suçlarına ilişkin beraat hükümlerinin katılan mağdur vekilince temyiz edilmiş olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan mağdur vekili tarafından ileri sürülen temyiz nedenleri değerlendirilerek anılan suçlardan kurulan hükümlere ilişkin görüş içeren ek tebliğname düzenlenmesinin sağlanması için dosyanın, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.02.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verilmiştir.