16. Hukuk Dairesi 2016/15201 E. , 2020/52 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,...Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 61 parsel sayılı 828.942,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, hali arazi vasfıyla Hazine adına 2008 yılında tespit ve 2009 yılında tescil edilmiştir. Davacı ... miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir kısmı hakkında tapu kaydının iptali ve muris ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 896,86 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile muris ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın temyize konu edilen (A) ile gösterilen 896,86 metrekarelik bölümünde davacının murisi ..."den intikal ettiği ve edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. İddia, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından dava konusu yerin, davacının murisi olan babası ...’tan miras yoluyla tüm mirasçılarına intikal ettiği ve ... terekesi paylaşılmadığından elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Somut olayda, davacının murisi ..."un davacı dışında başkaca mirasçılarının olduğu dosya içerisinde yer alan aile nüfus kayıt örneğinden anlaşılmakta olup, dava, ... terekesine karşı üçüncü kişi konumunda olan Hazine aleyhine ve taşınmazın terekeye döndürme istemi ile açıldığına göre davaya tüm mirasçıların katılımının ya da muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi zorunludur. Her ne kadar kapsamında mirasçılardan alınan muvafakatname bulunmakta ise de bu muvafakat taşınmaz üzerinde inşaat yapılmasına ilişkin olup davaya muvafakat niteliğinde olmadığı gibi, muris ..."a ait veraset ilamında mirasçı olarak görünen Sanem ve Şahsenem ismindeki kişilerin aynı kişi olduğu belirtildiği halde, mahkemece bu yönün araştırılmamış olması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca; mahkemece öncelikle, davacının miras bırakanı ..."in veraset ilamında mirasçısı olarak görülen Sanem ve Şahsenim"in aynı kişiler olup olmadığı kesin olarak açıklığa kavuşturulduktan sonra davacıya, murisi ..."in davacı dışındaki diğer mirasçılarının davaya muvafakatlerini sağlamak veya terekeye temsil tayin ettirmek suretiyle aktif dava ehliyetindeki eksikliği gidermesi için süre ve imkan tanınması ve bu şekilde aktif dava ehliyetinin tamamlanması halinde davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek aktif dava ehliyeti sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.