23. Ceza Dairesi 2016/6865 E. , 2016/5066 K.
"İçtihat Metni"Dolandırıcılık suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/06/2014 tarihli ve 2014/446 soruşturma, 2014/2743 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii... Sulh Ceza Hakimliğinin 04/08/2014 tarihli ve 2014/433 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/01/2016 gün ve 176/497 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/02/2016 gün ve 2016/15289 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda şüphelinin müştekiler ...ve ..."e... ilçesinde bulunan ...isimli otelin, müştekiler ...ve ...a ..."da bulunan ... ve ...isimli otellerin, müşteki ..."e de... ilçesinde bulunan...isimli otelin saunalarını kiralayacağını söyleyerek her bir müştekiden para alma şeklinde gerçekleşen eylem nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse de, şüphelinin müştekileri dolandırmaya yönelik kastının olduğu, bu nedenle delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, söz konusu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
...Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheliler ... ve ... hakkında adı geçen şüphelilerin şikayetçiler ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e yönelik olarak dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiası ile yürütülen soruşturma neticesinde her iki şüpheli hakkında verilen 17/06/2014 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karara şikâyetçi ...tarafından tarafından yapılan itirazın... Sulh Ceza Hakimliğinin 04/08/2014 tarih ve 2014/433 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği, bilahare şikayetçiler ..., ...ve ... vekilinin de söz konusu kovuşturmaya yer omadığına dair karara itiraz ettiği, bu itirazın da... Sulh Ceza Hakimliğinin 02/11/2015 tarih ve 2015/3115 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği; buna karşın kanun yararına bozma talebinin sadece... Sulh Ceza Hakimliğinin 04/08/2014 tarih ve 2014/433 değişik iş sayılı kararına yönelik olduğu ve kanun yararına bozma istemine dayalı tebliğnamede şüpheliler ... ve ...’ın ...dışındaki şikayetçilere yönelik eylemlerinin de dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahsedildilmesine karşın şikayetçiler ...ve ... vekili tarafından yapılan itiraz neticesinde... Sulh Ceza Hakimliğince verilen 02/11/2015 tarih ve 2015/3115 değişik iş sayılı itirazın reddi kararına yönelik olarak herhangi bir talepte bulunulmadığı, bununla birlikte gerek kanun yararına bozma talebinde ileri sürülen bozma talebine gerekse de bu talep yazısında gösterilen bozma gerekçelerine göre söz konusu Mercii kararının da incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla; bu karara yönelik olarak da kanun yararına bozma isteminde bulunulması hususunun takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.