Esas No: 2018/3670
Karar No: 2019/1706
Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/3670 Esas 2019/1706 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (... Kapatılan 12. Ağır Ceza Mahkemesi 2010/210 E.-2012/140 K.)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, yağmaya kalkışma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/05/2013 tarih, 2013/142328 sayılı tebliğnamesi ve 29/10/2018 tarih, 2017/17348 sayılı ek tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mahkumiyet hükümlerinin doğal sonucu olan TCK"nin 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının, infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “30/12/2009-11/06/2010” yerine “11/10/2006” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı maddi yazım hatası olarak görülmüştür.
A- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."a ait ... plakalı araç yönünden, sanık ... hakkında ... plakalı araç yönünden, sanık ... hakkında sahte zabıta kimlik belgesi ve polis kimlik belgesi düzenlemek ve kullanmak eylemleri yönünden, resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ... ve ... ile savunmanları ve sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan beraat hükmünün gerekçesine yönelik olmayıp, ücreti vekalet ile sınırlı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Atılı suçtan beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına “Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca 2.400 TL vekalet ücretinin Hazine"den alınarak sanık ...’na verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, yağmaya kalkışma, katılan ..."a ait ... plakalı araç ve ... plakalı araç yönünden resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi; sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, sanıklar ... ve ... hakkında yağmaya kalkışma, sanık ... hakkında ... plakalı araç yönünden resmi belgede sahtecilik, sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi; sanıklar ... ve ... hakkında yağmaya kalkışma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma suçları yönünden;
Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp, bir suç örgütünde organik ve hiyerarşik ilişki hakimdir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt mensupları üzerinde hakimiyet teşkil eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmalıdır. Örgütün varlığı için suç işleme amacıyla etrafındaki fiili birleşme ve niteliği itibariyle devamlılık aranmalıdır. Üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmalıdır.
Bir suç örgütünün varlığında hiyerarşik ve komplike yapılanma içinde bulunan örgütten ayrılamama ve örgütün istediği şekilde hareket etme ve yaşama zorunluluğu tespit edilmelidir.
Buradan hareketle “suç örgütü”; tam bir işbirliği ve eylem paylaşımı anlayışı çerçevesinde en az üç kişi tarafından kurulan ve bünyesinde hiyerarşik ilişki taşıyan süreklilik ve devamlılık gösterecek şekilde yapılanan, baskı, yıldırma, sindirme ve zorlama yöntemlerini kullanan korkutucu topluluk olarak tanımlanabilir.
Suç örgütünün varlığının ispatı hususu tartışmalıdır. TCK"nin 220/1. maddesi, suç örgütünün varlığı için aranan amaç suçlar ve elverişli vasıtaların tesbiti yönünden yargılamanın geniş yapılacağı ileri sürülebilir. Suç örgütünün hiyerarşik yapısını çözmek ise, hiyerarşik yapılanmayı gösteren emir komuta zinciri ile altlık-üstlük ilişkisinin, bunun yanında suç işleme ilişkisinin devamlılığının ve bu konudaki kararlılığının anlaşılması ile olanaklıdır.
Bir suç örgütünün varlığı için; hiyerarşik yapılanmanın amaç suçları işlemede devamlılığını gösteren somut delillere, örneğin emir-komuta zincirini ortaya koyan temel yapılanma, buna ilişkin şüpheli sanık ve tanık beyanları ve/veya telefon, ortam dinleme kayıtları ile teknik araçlarla tespit edilen veriler gibi net bulgulara ulaşılmalıdır. Yalnız yasal düzenlemelerin tekrar ve yorumu ile suç örgütünün varlığı kabul edilemez.
Ayrıca işlenen suç ve/veya suçların, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda ve/veya örgüt yönetici veya örgüt üyesi tarafından, şahsi nedenle de olsa, suç örgütünün güç ve imkanlarından yararlanarak işlenip işlenmediği belirlenmelidir.
Hal böyle olunca; suç örgütü kavramının ne olduğu, unsurları ve varlığının tespiti önemli olduğu kadar, hangi suçların örgütün amacı ve faaliyeti kapsamında kabul edileceğinin belirlenmesi gerekir.
Suç örgütü yöneticisi, bizzat veya bir başka örgüt mensubu ile müşterek fail olarak suç işlediğinde, ya da örgüt yöneticisi olmanın sağladığı üstünlük nedeniyle,
bir örgüt mensubuna talimat verip suç işlemeye azmettirmek suretiyle (fail) sayılıp cezalandırılması gerektiğinde, asıl fail veya azmettiren olarak ceza alacaktır.
Örgüt yöneticisi bizzat ya da azmettiren olarak katılmadığında dahi, mensuplarınca örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan, örgüt mensupları üzerinde kurduğu hakimiyet, kontrol, talimat, hiyerarşi ve emir-komutanın bir sonucu olarak ayrıca fail olarak cezalandırılır. TCK"nin 220/5. maddesinin gerekçesi bu sorumluluğu açıklamaktadır. Bu hükümle farazi bir azmettirme düşünülmüştür. Elbette örgüt yöneticisinin bu kapsamda cezalandırılabilmesi, örgüt üyesi ve işlenecek amaç suç üzerinde hakimiyet, kontrol, bilgi ve yönlendirme güç ve yetkisinin bulunması halinde olanaklı olacaktır, ki bu alanı daraltma değildir. En azından müdahale edip suçun işlenmesinin önüne geçebilecek bilgi ve etkisinin olmasının, veya yönlendirebilme konusunda yeterli hakimiyeti bulunmasının ya da örgütün üzerinde genel bir etki gücünün, bölgesel de olsa (onay makamı) konumunun olması aranmalıdır. Bu husus, kanunun gerekçesinde açıkça vurgulanmıştır. “Suç örgütü”; hiyerarşisi, devamlılığı, disiplini olan ve devlet içinde devlet olmayı hedefleyen, toplumu etkileyen, düzeni geniş çapta bozan, suç işleyen, kendine göre kurumsallaşmış karmaşık bir yapılanma ağını kapsar. “Çete” kavramı ise nispeten küçük, gevşek hiyerarşik yapılanma ve disiplini olan bir veya birkaç suç işlemeye niyetlenen, ancak bu konuda profesyonel taktik ve yöntemler izlemeyen, aracılık yapan, daha ziyade sokak yapılanması niteliği taşıyan, devlet içinde devlet olmaya hareket etmeyen ve mahalli suçlar işleyen yapılanmalar için kullanılabilir. Çete, bağımsız bir suç tipi değildir. Örgüt suçlarında bir başka önemli unsur da, örgüt mensuplarının fikir alış verişinde bulunup paylaştıkları, plan ve program yapıp eylem hazırlığı yaptıkları zeminin de bu özelliği ile yerleri olmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2007 gün, 2006/253, 2007/80 sayılı kararında bu husus vurgulanmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında; suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme suçundan hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanık ...’in ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan haklarında hükümlülük kararı verilen sanıklar ..., ... ve ...’ın, devamlılık içeren kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacı ile bir araya gelip aralarında sıkı veya gevşek hiyerarşik bir bağın bulunduğuna, hiyerarşik yapılanmayı gösteren emir komuta zinciri ile altlık üstlük ilişkisinin varlığına ve adı geçen sanıkların faaliyetleri ile örgütün doğmasına veya üst pozisyonda kollektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyip koordine ederek örgütüne yarar sağlama maksadıyla eylemlerini gerçekleştirdiklerine ilişkin kesin, inandırıcı kanıtlar karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, genel, soyut ve geçişli ifadelere yer verilmek suretiyle sanıklar hakkında 220/1-2. maddeleri uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması,
II) Yağmaya kalkışma suçu yönünden;
1) Sanık ...’a yüklenen yağma suçu için kanun maddesinde öngörülen cezanın alt sınırına göre, 5271 sayılı CMK’nin 150/3. maddesi uyarınca zorunlu savunmanı bulundurulmadan hüküm kurulması suretiyle anılan Yasanın 188/1. ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması,
2) ... Cumhuriyet Başsavcılığının 13/10/2010 tarihli iddianamesi ile; Müşteki ..."ın şikayetinde özetle;
Şüphelilerden ... ile büyükbaş hayvan alımı konusunda anlaştıklarını, kendisinin ..."a 18.000 TL"lik çek verdiğini, ancak bu şahsın hayvanları kendisine teslim etmediğini, bunun üzerine ..."e giderek ... ile görüştüğünü, ..."ın kendisine hayvanları teslim etmediğini ayrıca çekide ... isimli birisine verdiğini söylediğini, daha sonra çekle ilgili anlaşmazlığı çözmek için ... ve ..."ün 2009 yılı Aralık ayında ..."a geldiklerini ancak olayı çözemediklerini, hatta kendisinin çek koçanından bir yaprağının bu kişiler tarafından gizlice alındığını, bununla ilgili Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, bu olaydan sonra 30.12.2009 tarihinde kendisinin ve eşinin evde bulunmadığı bir sırada 5 kişinin evine gelerek çek bedelini zorla tahsil etmek istediklerini, kendisinin evde bulunmadığını, evde kızının bulunduğunu ve kızının kapıyı açmadığını ve kızının bağırması üzerine şüphelilerin evinin önünden ayrıldıklarını belirterek şikayetçi olmuştur.
29.12.2009 tarihinde şüphelilerden ... ile ..."in bu konuya ilişkin telefon görüşmesi yaptıkları, yine 29.12.2009 tarihinde ... ile ..., ... ile ... yine 30.12.2009 tarihinde ... ile ..."in telefon görüşmeleri yaptıkları tespit edilmiştir. Bu görüşmelerde ..."ın müşteki ..."ı kastederek Cuma gününe kadar taşınacağını belirttiği ve yine ..."nın..."a ..."den ... geldiklerini belirttiği yine telefonda..."ın ..."a takım elbise giymemeleri, spor kıyafet giymeleri talimatı verdiği, yine ..."in ... isimli bayana haketmiyorlar mı yakıp yıkılmayı, gidince ben ya yakarım, yada yıkarım şeklinde konuştuğu, ayrıca ..."ın..."a ben çeki aldıktan sonra işi garantiye alalım şeklinde konuştuğu anlaşılmıştır.
Telefon görüşmelerinden ..."ın talimatı ile ..., ..., ... ve ..."ın yağma suretiyle çek bedelini tahsil etmek amacıyla ..."a gittikleri ancak müştekinin evinde olmaması nedeni ile eylemi gerçekleştiremedikleri anlaşılmıştır.
... ili AŞTİ güvenlik kamerası görüntülerinden 29.12.2009 tarihinde şüpheliler ..., ..., ... ve ..."ın eylemi gerçekleştirmek üzere ..."a gitmek için ... Otogarında buluştukları anlaşılmıştır.” denilmek suretiyle sanıklar hakkında kamu davası açıldığı;
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “Sanıkların müştekiden tahsil etmeye çalıştıkları çekin verilişi konusunda tarafların beyanları arasında çelişki bulunmakta olup, müştekinin ifadesine göre sanık ... ile büyükbaş hayvan alımı konusunda anlaştıkları ve bu anlaşma doğrultusunda müştekinin adı geçen sanığa 18.000 TL. bedelli çek verdiği, ancak sanığın hayvanları müştekiye teslim etmediği ve çeki de davada tanık olarak ifadesine başvurulan ..."e verdiği, sanık ..."ın beyanına göre ise hayvan alışverişinin sanık ile müşteki arasında değil müşteki ile tanık ... arasında olduğu ancak müşteki ile ..."ü adı geçen sanığın tanıştırdığı ve hayvan alışverişinde ona aracılık ettiği, bunun neticesinde müştekinin ..."den 2009 yılı 11. ayı 18.000 TL. lik hayvan satın aldığını karşılığında 25/12/2009 ödeme tarihli çek verdiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine, ..."ün sanık ..."ı sıkıştırmaya başladığı, sanık ..."ın ifadesini kısmen doğrulayan tanık ..."ün beyanına göre de sanık ... ile müştekinin hayvanları birlikte satın aldıkları ve müştekinin hayvanlarının tamanını teslim aldığı ve daha sonra çekin bankaya ibraz edilmesi üzerine karşılıksız çıktığı ve arkasının yazıldığı, çekin sebebini teşkil eden hukuki ilişki konusunda çelişki bir tarafa sonuç itibariyle müştekinin hayvan alım bedeli olarak müştekiye ve tanığa 18.000 TL bedelli çek verdiği ve çekin karşılıksız çıkması üzerine sanık ile tanık ..."ün müşteki ile konuşarak anlaşmak üzere ..."a gittikleri, üçü birlikte Alibeyköy Akbank şubesinde iken tanığın söz konusu çeki çıkarıp banka görevlisine verdiği sırada müştekinin çeki alarak yırttığı, aralarında çeşitli tartışma ve olayların geçtiği ve sonuç itibariyle çek bedelinin tahsil edilemediği, bunun üzerine sanık ..."ın bu konuyu yeğeninin kocası olmasından dolayı tanıdığı sanık ..."e söylediği, sanık ..."in de para karşılığında çeki tahsil edebileceğini söylemesi üzerine anlaştıkları, sanık ..."in yanına örgüt üyesi olan sanıklar ... ve ... ile sanık ..."ın oğlu olan sanık ..."ı alarak 29.12.209 günü ... otogarından otobüse binmek suretiyle ..."a gittikleri ve 30.12.209 günü müştekiden yağma yoluyla 18.000 TL bedelli senedi tahsil etmek üzere müştekinin evine gittikleri, ancak sanık ..."in aynı gün saat 12.50, 20.26 ve 20.28 itibariyle sanık ... ile; 01.01.2010 günü saat 18.13"de sanık ... ile; 01.01.2010 günü saat 19.47"de ise sanık ...ile yaptığı telefon görüşmelerinden anlaşılacağı üzere (Tape No: 64, 65, 66, 67,68), müşteki tarafından yaptırıldığı anlaşılan bir grubun karşı saldırısı üzerine eylemi gerçekleştiremeden kaçmak zorunda kaldıkları anlaşılmış” olduğu gerekçesiyle, sanıklar hakkında yağmaya kalkışma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu;
Dosya içeriğinde ise;
Yakınan ..., 13.06.2010 günü polis merkezinde alınan ve iddianame içeriğinde bir kısmına yer verilen ifadesinde; “... En son bundan yaklaşık 1 ay kadar önce saat 16.30 sıralarında ben ve eşim birlikte işyerimde iken evime 5 kisi benim 12 yaşımdaki kızıma bizi sormuşlar, kızım evde olmadığımızı söyleyince kapıyı açmasını söylemişler, kızım kapıyı açmayınca zorla içeriye girmeye çalışmışlar. Kızım çığlık atınca komşular toplanması üzerine şahıslar geri gitmişler. Bu durumu kızım bizi telefonla arayınca öğrendik, kızım halen bu olayın etkisindedir. Yaptığım araştırmada benim bankaya düzeltilmesi için verdiğim çeki şahısların geri aldığını tespit ettim. Benden hayvan alma vaadi ile 18.000 TL"lik çek ve 10.000 TL nakit para alan, daha sonra ödediğim halde çeki bankadan geri alan, aracımdan çek yaprağımı çalan ve bunu tahsil etmekle tehdit eden, evime gelip ailemi ve bizi rahatsız eden ... ile bu şahısla birlikte hareket eden ... isimli şahıslardan davacı ve şikayetçiyim. Ödediğim 18.000 TL"lik çek ve Garanti Bankası Alibeyköy Şubesine ait boş çek yaprağım halen şahıslardadır. ..., isimli şahısları ismen tanımıyorum, ..."nın arkadaşları ve evimin önüne gelen şahıslar olabilir..." dediği;
Kovuşturma aşamasında talimat yoluyla alınan beyanında; önceki ifadesini tekrar ile; ... ile hayvan alışverişinin olduğunu, sonrasında arabamdan çek karnesinin ... ve arkadaşlarınca alındığını, kendisi, eşi ve çocuklarını tehdit ettiklerini; ... dışındaki diğer sanıkları tanımadığını, ancak görse tanıyabileceğini düşündüğünü... belirttiği;
Yakınanın eşi olan tanık ..., kovuşturma aşamasında talimatla alınan ifadesi ile de desteklediği 13.06.2010 günü kolluk ifadesinde özetle; Eşinin 2009 yılı Aralık ayı sonuna kadar toptan kırmızı et ticareti ile uğraşmakta olduğunu, o dönemde alışveriş yaptığı ... isimli bir şahsa 18.000 TL çek ve 10.000 TL nakit para verdiğini, bunların karşılığında şahsın vermeyi vaad ettiği canlı hayvanları alamadığını, hatta şahsın bu çeki başkasına verdiğini, bu çekin parasını da ödemek zorunda kaldığını kendisine anlattığını; 2009 yılı Aralık ayının sonlarında evde iken kapının zilinin çalması üzerine camdan bakıp kim o demesi üzerine bir erkek şahsın kendisine "ben ..., beni AğrıIı... gönderdi" dediğini, "Ne istiyorsunuz" diye sorduğunda ise "Senin kocan bizi dolandırdı" deyip ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, bunun üzerine eşini arayıp bir taraftan da aşağıya indiğini, ancak indiğinde plakasını alamadığı bir araca binip gittiğini, bu olay sırasında şahsın yanında kimsenin olmadığını; bundan bir süre sonra ev sahibinin telefonla arayıp 4-5 kişinin konutlarını gözetlediğini söylemesi üzerine baktığında kimseyi göremediğini; yine bir gün eşinin yanında iken ev sahibinin kendisini arayıp evlerinin kapısına birilerinin geldiğini söylediğini, eve gittiğinde, kapının önünde bekleyen gri renkli araç içerisinde duran tek erkek şahsın bir kimlik gösterip "Ben sivil polisim, eşin amcamı dolandırmış, eşinle görüşmek istiyorum" dediğini, eşinin olmadığını, ne söyleyecekse kendisine söyleyebileceğini belirtip
şikayetçi olacağım dediğini, o kişinin de "İstediğin yere git" deyip eşinin telefon numarasını istediğini, kendi telefon numarasını vermesi üzerine şahsın evin önünden gittiğini, yaklaşık 10 dakika sonra telefonla kendisini arayan kişinin görüşme talep ettiğini, ancak kabul etmediğini; aradan 10-15 gün sonra eşinin işyerinde iken, kızının telefonla arayıp "Anne beni öldürecekler, kapımıza 5 kişi geldi, zorla içeri girmek istiyorlar" demesi üzerine, eşine bir şey söylemeden eve gittiğini, evin önünde komşularının toplandığını ve tanımadığı 5 erkek şahsın orada olduğunu görüp, ne olduğunu sorduğunu, onların da "Kocanın bize borcu var, ya bu parayı verecek, yada ölecek" dediğini, ev sahibinin polisi arayacağını söylemesinden sonra, şahıslardan ikisinin aşağıya indiği, diğer üçünün ise sürekli eşini öldürmekle tehdit ettiğini, bağırması üzerine çıkıp gittiklerini; evin önündeki 5 kişiden 4"ünü ve kendisine polis olduğunu söyleyen şahsı görse tanıyabileceğini” belirttiği;
09.11.1988 doğumlu Tanık ..."ın, talimat yoluyla alınan beyanında; "İddianamedeki müşteki ve sanıkları tanımam, bahsedilen suçlar ile ilgili de herhangi bir bilgim yoktur. Sadece iddianamede sanık olarak gözüken ... isimli şahsı ismen tanırım, ancak şahsen görsem tanıyıp tanıyamayacağımdan emin değilim. Bu şahsı ismen tanımamın sebebi de Babam ... kasap olduğundan memleketimiz ..."den kesmek için hayvan alıyordu. Bu şekilde babam bu şahısla tanışmış, aralarında yardımcı olma noktasında görüşme olmuş, bunu babam bize anlattığı için ismen hatırlıyorum. Ayrıca tahminen 2010 yılı Mayıs- Haziran aylarında yukarıdaki yazılı ikametgahımda yalnız bulunduğum bir sırada birkaç şahıs kapımıza geldiler. Babamı sordular. Ben evde olmadığını söyledim. Sonra tekrar kapıyı çaldılar. Ancak açmadım. Telefonla babamı haberdar ettim. Babam eve geldiğinde bu şahıslar ayrılmıştı. Şahısların kim olduklarını ve isimlerinin ne olduğunu bilmiyorum. Görsem belki tanıyabilirim." dediği;
Sanıkların fotoğraflarının gösterilip teşhis yaptırılması hususunda yazılan talimat yazısı üzerine 22.02.2012 günü ikinci kez alınan ifadesinde de; "Bir yaz günü şu anda adresini verdiğim evimizde saat 17.00-18.00 sularında henüz hava tam olarak kararmadığı bir sırada yalnız olarak bulunuyordum. Kapımız çalındı. Pencereden aşağıya baktım. Aşağıda 4-5 erkek şahıs vardı. "... burada mı oturuyor?" dediler. Ben de kendilerine evde olmadığını söyledim. Buna rağmen şahıslar kapının önünde beklemeye devam ettiler. Bunun üzerine annemi ev telefonumuzdan aradım. Anneme, babamı soran 4-5 kişi olduğunu söyledim. Annem de "Kapıyı açma ben geliyorum" dedi. Daha sonra ev sahibimiz ... kapının önünde bekleyen şahıslara gelip "Ne bekliyorsunuz, o kız yukarıda korkuyor" diye söyledi. Şahısların cevaben ne dediğini duymadım. Ben sadece bu kelimeleri duymuştum ...Annem ve babamdan daha önce babamı ... isimli bir şahsın rahatsız ettiğini duymuştum. Bu nedenle kapımıza şahısların gelip babamı sorunca korktum.
Bana bir şey demediler. Sadece babamı sordular. Ben babamın evde olmadığını söyledim. Bağırmadım. Ben pencereyi kapatıp perdenin arkasından baktığımda halen duruyorlardı. Yaklaşık 25 dakika kadar aşağıda durdular. Zaten o zaman da annem geldi. Annem gelince şahıslarla aşağıda konuştu, ancak ne konuştuğunu bilmiyorum...2008-2009 yıllarında ben o zaman daha küçükken ... isimli bir şahıs kış mı yaz mı olduğunu bilmediğim bir tarihte evimize gelmişti. Babamla evde yemek yemişlerdi. Babamla o zaman tanışıyorlardı. Ben oradan tanıyorum. Şu anda görsem hatırlamam bile.” şeklinde beyanlarda bulunduğu; talimata ekli fotoğraflar tek tek gösterilip sorulduğunda, hiçbirini tanımadığını, kapılarına gelip gelmediklerini bilmediğini söylediği;
Tanık ..., talimat yoluyla alınan beyanlarında; "Bana okumuş olduğunuz iddianamede ismi geçen şahıslardan sadece ... isimli şahısı tanırım, onun vasıtası ile de ..."ı tanırım, ... ve ... birlikte benden kurbanlık büyükbaş hayvan almaya geldiler, 11 adet büyükbaş hayvan için 18.000,00TL"ye anlaştık, ben hayvanlara karşılık çek istedim. ... hallederiz diyerek hayvanların bir kısmını alarak gitti, bir kaç gün sonra ben ..."da iken eve ... gelerek 18.000 TL"lik çeki evde bulunan oğlum ... "e vermiş ve geri kalan hayvanları da götürmüştür, çekin vadesi gelmeden 10-12 gün önce ... beni aradı ve "Bir görüşelim" dedi. Konuşmamızda ... bana "Biz ... ile ayrıldık" dedi, daha sonra benim yanımda cep telefonundan ... ile görüştüler, ... gel beraber..."in parasını ödeyelim dedi, daha sonra ben ... ile görüştüm, o da bana günü gelince çeki bankaya ver dedi, bende çekin günü gelince Yerköy Vakıflar bankasına verdim, bana görevliler çekin karşılıksız olduğunu söyleyerek çekin arkasını yazdılar, sonra ... beni aradı bana sen niçin çeki bankaya koydun, benim hesabım bloke olmuş, senin benim yanıma ..."a gelmen lazım dedi, bende ..."yı aradım ve kendisi ile yanımda ağabeyim ... ile birlikte Ankada"da buluştuk, birlikte oradan ..."a gittik. ... otogara bizi almaya geldi, birlikte Alibeyköy Akbank şubesine gittik, ... bana paranı hemen çek başkası çekmeden dedi. ben de çeki görevli memura verdim, o esnada ... memurun elinden çeki alarak imzalı kısmını yırttı, bunun üzerine biz tartışmaya başladık, bunun üzerine ... bana 8.000,00TL nakit para verdi, geri kalanı için ben sana çek getireceğim dedi, dışarı çıkınca ... bize siz gelmeyin ben bir marketten hatır çeki alacağım dedi, ... ile ... birlikte gittiler, aradan bir iki saat geçti ancak şahıslar gelmedi, ...yı cepten aradığımda telefonu kapalı idi. ..."yı aradım o da bana ... bir markete girdi ancak onu orada kaybettim dedi, bunun üzerine ben bankaya tekrar gittim, görevli memura ben sizi savcılığa şikayet edeceğim dedim, görevli memur siz oturun biz meseleyi halledeceğiz dedi. bu esnada bankanın müdürü aşağı indi ve memura hitaben "Yırtılan çeki neden kurcalıyorsun" diyerek olayı örtpas etmeye çalıştı, bende yırtık çeki alarak savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum, ertesi gün sabah ... beni aradı bana "Ben bunu ... için yaptım, sana namus sözü ben sana çek getireceğim" dedi, sonra ... yanıma hanımı ile geldiler. ..."nın hanımı ağlayarak bana ... bizi dolandırdı bizi perişan etti bizi idare et diyerek ... adına yazılı 10.000 TL"lik çeki bana verdi, ben kabul etmek istemedim, ancak ağabeyim ... kabul et deyince bende acıyarak kabul ettim, bunun üzerine ben savcılığa vermiş olduğum şikayetimi geri aldım, çekin günü gelince ... Akbank şubesine çeki verdim, orada bana çekin karşılığı yok dediler, iki gün sonra tekrar gittiğimde memur bana çekin çalınmış olduğundan dolayı herhangi bir işlem yapılamayacağını söyledi, bende çekin arkasını yazdırdım. Yerköy"e ... isimli şahsın yanına geldim, orada ..."in oğlu , ..."ın telefonunu bankadan alarak aradı, ben telefonu onun elinden alarak ..."ya kızdım, neden beni ikinci defa dolandırdınız dedim, o da bana dedi ki "Ben zannettim ki sen çeki ..."ya verdin, bu yüzden ben çeki çaldırdığımı söyledim" dedi, bunun üzerine ben ..."yı aradım benim işimi halledin dedim, o da bana sana senet vereceğim dedi, bende yanına gittim orada bana 850.00TL"lik yem verdi, geri kalan 9.150,00TL için senet verdi (senet fot. dosyada, düz. tar. 30.04.2010, vade 15.09.2010, borçlu ..., alacaklı ...), halen ben senedi tahsil edemedim, olay bu şekilde olmuştur, olay iddianamede bana okumuş olduğunuz şekilde olmamıştır, iftirada bulunmaktadırlar, orada ismi geçen diğer şahısları tanımam, söz konusu senedin bir suretini mahkemeye ibraz ediyorum, senedin günü geçmesine rağmen ben senedi işleme koymadım, paramı da alamadım, halen mağdur durumdayım, bu dosyada beni dolandıran ..."dan şikayetçi olmak istiyorum, cezalandırılmasını istiyorum, davaya katılma talebim vardır, benim söyleyeceklerim bundan ibarettir." dediği;
Tanık ..."ün de, kardeşi olan diğer tanığın anlatımlarına paralel beyanlarda bulunup, "...... ve ... isimli şahısları kardeşimden büyükbaş hayvan almaları sebebi ile tanırım. ... ile ... gelerek kardeşimden 18.000.00TL karşılığında kurbanda satmak üzere büyükbaş hayvan satın aldılar. Hayvanların bir kısmı arabaya sığmayınca ahırda kaldı, daha sonra kardeşim ..."da iken kalan hayvanları almaya geldiler, ancak kimin geldiğini şu an hatırlayamıyorum. Borca karşılık 18.000,00TL değerinde çek verdiler. Çekin vadesi gelince kardeşim çeki bankaya vermiş, ancak karşılığı olmadığı için çekin arkası yazılmış. ... kardeşimi telefon açarak ..."a çağırmış, bunun üzerine kardeşim ile birlikte ..."da ... ile buluşarak ..."a gittik. Orada bizi ... kaşıladı, daha sonra çeki tahsil etmek için bankaya gittik, içeriye girdik. Görevli memura... çeki uzatıp verdi, bunun üzerine ... çeki memurun elinden alarak çekin imzalı yerini yırttı, kardeşim ile banka memuru ve ... arasında tartışma yaşandı. Bunun üzerine ..., ben size ikinci bir çek yazacağım, siz burada bekleyin siz gelirseniz çek vermezler dedi. ... ile ... birlikte gittiler, biz saatlerce beklememize rağmen kimse gelmedi. Bu esnada ben rahatsızlanarak hastaneye yattım. Ertesi gün kardeşim ile ... eşi ile gelerek konuştular. ... ile eşi kardeşimden özür dileyip bir miktar nakit para verdiler kardeşime. Geri kalan için ... adına yazılı çek verdi, kardeşim de savcılıktan şikayetini geri aldı. Ondan sonra biz geri döndük, daha sonra bu şahısları
bir daha görmedim. Kardeşim halen geri kalan alacağını tahsil etmiş değildir, olay bu şekilde olmuştur" dediği;
Sanık ..., aşamalarda alınan ifadelerinde özetle; “.. yağmaya teşebbüs ettiğimiz iddia edilen ..."ı tanımam, benim eşimin dayısı ..."nın alacağı varmış, bunun üzerine bana ..."a gelebilir misin dedi, biz bunun üzerine bu şekilde ... ile birlikte ..."a gittik, herhangi bir kimseyi ben tanımıyorum, yağmalamam da söz konusu değil", "..."dan borç istemiştim. O da bana ..."da bir kişiden alacağı olduğunu onu istemeye gideceğini şayet para alırsa bana borç verebileceğini söyledi. Beni de ..."a birlikte gitmeye davet etti bende kabul ettim. ... a ben, ..., ..., ... ve adını bilmediğim iki yaşlı kişi birlikte gittik. ... ve ... seyyar satıcılık yaparlar onlar şal almak için ..."a gitmişlerdi. Bizim bilet paralarımızı ... verdi. ... benim eşimin dayısı olur. Ben diğer arkadaşları da davet ettim. Daha doğrusu ... yol parasını karşılayacağını söylediği için seyyar satıcılık yapan arkadaşlarımı da davet ettim. ... ise bizimle ..."a gelmemiştir. Biz ..."a gittikten sonra otobüsten indik. Bir akrabası ile ... buluştu, daha sonra ... bizi bir semte götürdü biz arabada aç susuz 3-4 saat bekledik. Bizimle beraber gelen yaşlı amca bize acıdı ve yemek ısmarladı. Daha sonra ... yanımıza geldi. Ben kendisine ... Amca hani bana söz vermiştin dedim, oda bekleyin ben paramı alabilirsem sana para verebilirim dedi. Ben ..."ın beni oyaladığını düşündüm. Zaten saat 16.00 civarında olmuştu. Arkadaşların şal alma işi de yatmıştı. Ben ... otobüse binip ... ya geriye döndük. " şeklinde beyanlarda bulunduğu;
Sanık ..."ın, kollukça alınan ve mahkeme huzurunda da yinelediği savunmasında, okunan telefon görüşme kayıtlarının kendisine ait olmadığını, anılan hattı babası sanık ..."ın kullanmış olabileceğini, suç tarihinde diğer sanıklarla birlikte ... iline gitmediğini beyan ettiği;
Sanıklar ... ve ..."ın, gidiş nedenlerine ilişkin aşamalarda değişen anlatımlarına rağmen, sanık ..."in yol paralarının karşılanacağına dair taahhüdü üzerine, yanlarında..."ın dayısı olarak bildikleri ... dışında tanımadıkları iki şahıs da bulunduğu halde, onunla birlikte 29.12.2009 günü ... Şehirler Arası Otobüs Terminali"nden (AŞTİ) otobüse binip, 30.12.2009 günü ..."a gittiklerini, orada herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadan aynı gün akşam saatlerinde otobüse binip ..."ya döndüklerini ifade ettikleri, anılan her iki sanığın da, ..."ın da kendileriyle birlikte ... iline geldiği ve/veya orada yanlarında bulunduğuna dair bir anlatımlarının olmadığı;
Sanık ..., savunman huzurundaki 11.06.2010 günlü kolluk ifadesinde; "... numaralı hat ayrıldığım eşim adına kayıtlıdır, ancak ben kullanıyorum. ...... benim kardeşimin kızını 3 sene kadar önce kaçırdı
ve evlendi, bu yüzden uzaktan akrabam olur. İsmini ... olarak bilirim. ... ve ..."ı tanımam. ... oğlum olur. Aynı evde ikamet etmekteyiz. Diğer sanıkları tanımıyorum...... benim ..."den komşumdur. 2009 yılı içerisinde ..."da hayvancılık kesim işiyle uğraşan ... isimli şahısla tanıştırdı. Ben kendisine aracılık ettim ve ... "nda hayvancılık yapan ..."le tanıştırdım. ......"ten bir parti mal aldı ve karşılığında çek verdi, bu çek zamanında ödendi. Daha sonra 2009 yılı 11. ayı içerisinde ......"ten 18.000 TL"lik hayvan satın aldı, karşılığında 25/12/2009 ödeme tarihli çek verdi, bu çek karşılıksız çıktı ve banka tarafından yazıldı. Beni... bu çekle ilgili olarak sıkıştırmaya başladı. Konuşma esnasında bu konuyla ilgili olarak..."a bahsetmiştim çekle ilgili olarak ..."a gideceğimi söylemiştim..."ın bu konuşmadan dolayı bilgisi bulunmaktadır...Bu şahsın ... ili"nden taşınacağını bana yeğeni ... söyledi. Ben de konuşma sırasında bu durumu..."a söyledim. ... çekin sahibi olan ... ve abisi isimli şahıslar ... "nda oturmaktadırlar. ..."a gideceğimizden dolayı ..."da buluşalım dedim......"a gitme sebebimiz elimizde bulunan çekin arkası yazıldığından dolayı diğer şubelerden alınamaması içindir. Çek sahibi olan ... parasının banka"da bloke olduğu için çeki elden ödeyeceğini söylediğinden dolayı ..."a gittik...Ben terminale akşam saatlerinde ... Terminaline geldim "ndan gelen ..., benden önce gelmişlerdi bu şahıslarla terminal içinde buluştum. Biz terminaldeyken... yanında 2 erkek şahısla birlikte geldi ancak ben bu diğer 2 şahısı tanımıyorum... ... bana 100 TL para verdi ben de 100 TL. kattım ve bana,... ve "e,... ve yanında bulunan diğer 2 erkek şahsa bilet aldım. ...... terminal içinde bu çekin tahsiliyle ilgili olarak benle konuşmak istedi ben kendisine bu işe karışmamasını bizim kendimizin halledebileceğini söyledim. Bunun üzerine bana, "Siz bu çeki tahsil edemezseniz ben tahsil ederim bana ne kadar para verirsiniz" dedi ben de kendisine "Benim sana verecek param yok ben zaten bu işe aracıyım sen bu işi çözersen git... veya ..."dan al" dedim...... iline ben ... Terminalinden... ve ,... ve yanında bulunan diğer 2 erkek şahısla birlikte toplam 6 kişi gittik. Sabah saatlerinde terminale indik çek sahibi olan ... bizi almaya Terminale geldi,... ve yanında bulunan 2 erkek şahıs terminalde kaldı ben... ve , ... ile birlikte Alibeyköy Akbank Şubesine çekin tahsiliyle ilgili olarak gittik. Banka içerisinde ... çeki banka görevlisinin elinden alarak yırtmaya çalıştı imzalı kısmı yırttı biz ... isimli şahsın elinden çeki aldık. ... bize banka içerisinde yırttığı çeke karşılık 8.000 TL para verdi, geri kalan 10.000 TL içinde "Size çek vereyim" dedi ben de "Tamam" dedim...."le ... bankada kaldı ben ..."yla geri kalan 10.000 TL için çek almak amacıyla bankadan ayrıldım, ..."yla Okmeydanı"nda bir markete gittik kendisi "Sen beni bekle ben çeki getireyim" dedi ben kendisini bir müddet bekledim ancak gelmedi ben de kendisinin beni burada bırakarak kaçtığını anladım. Ben tekrar bankaya geri geldim buraya benden önce... ve yanında bulunan diğer 2 erkek şahısın da geldiğini gördüm burada..."i sorduğumda...
bana... ve ..."in şikayet etmek amacıyla karakola gittiklerini söyledi, ben de bunun üzerine kendileriyle telefonla görüştüm ve yanlarına gittim, burada benim ifadem alındı......"e çek tahsil ettirme amacımız yoktu, ancak kendisi bize siz alamazsınız, ben bu çeki alırım diyerek konuşmalarda bulundu ... Ben bankadan ...y"la geri kalan 10.000 TL para karşılığı çeki almak amacıyla ayrıldığımda,... ve ... karakola giderek müracaatta bulunmak istemişler ...... isimli şahıstan alacağımız 10.000 TL" lik çeki almadan ... kaçmıştı,..."te benden kalan 10.000 TL parasını istiyordu, biz bu durumda sıkışınca..."e kalan 10.000 TL parasının ödenmesi amacıyla ben 10.000 TL"lik senet verdim, bu senet karşılığı... ben parayı ..."dan alırım diyerek bana söylemişti... bana polis olduğunu söylemişti. ... isimli şahısta bizi Banka önünde dolandırıp kaçtığından dolayı biz minübüsünün plakasını almıştık bu plakadan kendisine bahsettim ve ... ilinde polis olmasından dolayı icra davası açarak arabayı yakalayabileceğimizi düşündük... ... isimli şahısa herhangi bir ödeme yapmadık, ancak... bizi ben sizin bu çek meselesini hallederim demişti bende kendisine halledersen benim işim olmaz sen çek sahibi ve ..."ten ne alırsan al şeklinde söylemiştim." şeklinde; Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan 11.06.2010 günlü ifadesinde ve Mahkeme huzurunda alınan savunmasında da, aynı yönde beyanlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Yağma olaylarında ise genelde tanık yoktur. Bu nedenle mağdurun beyanı ve teşhisi önemlidir. Birebir olayın muhatabı olan mağdurun beyanı tutarlı ve istikrarlı ise önde ve üstün niteliktedir. Şayet bu konuda duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak da deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması, bunun için de, maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir. Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Kuşku ve çelişki yenilmeden karar verilemez. Bir suç varsa bunun failini belirleyebilmek ancak kanıtların yorumu ile olanaklıdır. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa imkan vermemelidir. Yüksek ihtimal ile deliller yeterli toplanmadan bir ceza verilemez. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için, önce sözkonusu eylemin işlenip işlenmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu da kanıtların yorumu ile cevaplanacaktır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını, kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.
Bu açıklamalar ışığında, tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyaya yansıyan bir kısım sanıklar ve tanıklar ile yakınanın aşamalardaki ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde;
Yakınan ...’ın, sanık ... vasıtasıyla tanışıp büyükbaş hayvan alımı konusunda anlaştığı tanık ...’e, 18.000 TL bedelli bir çek verdiği, anılan çekin karşılıksız çıkması neticesinde, tanık...’in, aracı olan sanık ...’ı ödeme hususunda sıkıştırdığı, hepsi de hayvancılık işi ile iştigal eden tarafların, alacak verecek meselesini konuşmak üzere, ... ilinde buluşma hususunda anlaştıkları; bu amaçla sanık ...’ın, yeğeni ile evli olan sanık ...’e durumdan bahsedip kendileriyle birlikte ... iline gelmesini istediği, bu talebi kabul eden sanık ...’ın da, diğer sanıklar ... ve ...’ı, kendisiyle birlikte gelmeye ikna ettiği; tanıklar ... ve ağabeyi ... ile sanık ...’ın, aralarındaki anlaşma gereğince 29.12.2009 günü ...’ya gelip burada, diğer sanıklarla buluşup aynı gün akşam saatlerinde otobüse binip 30.12.2009 günü ...’a gittikleri; sanık ... ve tanıkların, sanıklar ... ve ...’ı Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde bırakıp, yakınan ... ile Akbank AŞ. Alibeyköy Şubesinde buluştukları, burada tanık...’in elinde bulunan ve karşılıksız şerhi bulunan çeke müdahele eden yakınanın, çekin imza kısmını yırttığı, ardından çıkan tartışma neticesinde, tanık...’e 8.000 TL nakit para verip, kalan 10.000 TL için de bir müşteri çeki vereceğini söylediği ve bu amaçla, sanık ... ile birlikte Okmeydanı’nda bulunan bir markete gittikleri, ancak yakınanın burada gözden kaybolduğu; bankada yırtılan çek nedeniyle tanık ...’ün ... hakkında, yakınan ...’ın ise, çek koçanından bir adet çek yaprağının çalındığı iddiasıyla, anılan tanıklar ve sanık ... hakkında suç duyurusunda bulundukları olayda;
a-) Sanık ... hakkında, hükme dayanak yapılan 29.12.2009 tarihli 61 ve yine 30.12.2009 tarihli 63 sıra numaralı telefon görüşme kayıtlarına konu ... numaralı GSM hattının, sanık ... tarafından benimsenen telefon numarası olduğu ve iletişimin tespiti çalışmalarında da bu hattı sanık ...’nın kullandığının belirlendiği;
29.12.2009 gün ve 52 sıra numaralı TAPE"ye konu hatlardan birinin de aynı GSM hattı olmasına karşın, "Aranan" kişi olarak "X ERKEK ŞAHIS" yazıldığı, yine aynı tarihli 53, 54, 55 ve 30.12.2009 tarihli 64, 65, 66 sıra numaralı TAPE"lerde sözkonusu telefon hattı kullanıcısının sanık ... olduğunun belli olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanık ...’ın, diğer sanıkların aynı yöndeki beyanlarıyla desteklenen savunmasının aksine, ...’a gittiğine ve suç tarihi olan 30.12.2009 günü bu ilde sanıklarla birlikte bulunup suça iştirak ettiğine, varsa olay sırasındaki pozisyonuna ilişkin, her türlü şüpheden uzak, somut delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, eksik inceleme ile yetinilip, dosya kapsamı ile
örtüşmeyen değerlendirmelere yer verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) Sanık ... ile tanıklar ... ve ...’ün, tanık ...’te bulunan ve karşılıksız çıkması nedeniyle arkası yazılmış çekin, yakınan ... tarafından yırtılması olayına ilişkin beyanları dikkate alınıp, olayın geçtiği bankada o tarihte görev yapan personelin, hususen 64 sıra numaralı TAPE"ye yansıyan 30.12.2009 günlü telefon görüşmesinde sanık ...’ın, ...’a sözünü ettiği banka müdürünün tespiti ile andlı beyanlarının alındıktan;
Sanık ... ile tanıklar ...ve ...’in beyanlarında ileri sürülen suç duyurusuna konu Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/30756 Hz. numaralı dosyası ile yakınan ...’ın sanık ve anılan tanıklar hakkında vaki şikayetine konu soruşturma ve/veya kovuşturma dosyalarının tespiti ile asılları ya da onaylı örneklerinin dosya arasına alınıp incelendikten;
Yakınan ... ile eşi ve kızı olan tanıkların ifadelerinde 2010 yılı Haziran ayı içerisinde meydana geldiği ileri sürülen yağmaya kalkışma eylemiyle ilgili olarak, yakınanın ev sahibi olduğu belirtilen ... ile görgü tanığı oldukları ifade edilen komşularının açık kimlik bilgileri tespit edilip, olay hakkında mahkeme huzurunda andlı beyanları alındıktan; gereğinde tanık ...’a, usulüne uygun şekilde teşhis işlemi yaptırılıp, sonucuna göre, beyanlar arasında aykırılık çıkması durumunda bu aykırılıklar da giderildikten sonra, tüm deliller bir arada değerlendirilerek, her bir sanığın olaydaki hukuki durumunun ayrı ayrı tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla, yerinde yeterli olmayan gerekçe ile hüküm kurulması,
3-Sanık ... hakkında, katılan ..."a ait ... plakalı araç yönünden resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Oluş ve dosya içeriğine göre; hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulan temyiz dışı sanık ...’dan elde ettiği ... plakalı aracı, kayıtlarında haciz olduğunu bilerek ve bunu belirtmek suretiyle sanıklar ... ve ...’e sattığı, bu aşamadan sonra suç konusu aracı, anılan sanıkların evlerinin önünde plakası değişmiş şekilde gören sanık ...’in, iştirak ettiğine ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
4- Sanıklar ... ve ... hakkında, ... plakalı araç yönünden resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden;
(I) sıra numaralı bozma nedenine göre, sanıklar hakkında uygulanan TCK"nin 58. maddesi ile ilgili yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
5- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
13/10/2010 tarihinde düzenlenen iddianame ile, “Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçundan dava açılmadığının anlaşılması karşısında; yargılamaya devamla sanıklar ..., ... ve ... hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile savunmanları, sanıklar , ... ve ... savunmanları ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, -sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hüküm yönünden diğer yönleri incelenmeyen- hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.