Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11560 Esas 2016/8239 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11560
Karar No: 2016/8239

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11560 Esas 2016/8239 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11560 E.  ,  2016/8239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalının dava dışı ... Yatçılık ..AŞ hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca takip yaptığını, alacak tahsil edilemeyince, bu kez anılan şirketin kanuni temsilcileri sıfatı ile müvekkilleri aleyhine takip başlattığını ancak müvekkillerinin borçlu ... Yatçılık ..AŞ nin yönetim kurulu üyeleri olmakla birlikte kanuni temsilci sıfatını taşımadıklarını, takip konusu alacağın fon alacağı olmadığından 6183 sayılı Yasa"ya göre takip yapılmayacağını ve borçlu olmadıklarının tesbitini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların dava açma sürelerini geçirdiklerini adli yargıda menfi tesbit davası açamayacaklarından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, TMSF Alacaklarını Takip ve Tahsiline İlişkin Esas ve Usuller Hakkındaki Yönetmeliğin 4/2 /c maddesine göre 6183 sayılı Yasa"nın uygulanmasında görevli mahkemenin İstanbul İdare mahkemesi olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasa"nın 58.maddesidir. Ödeme emrinin iptaline yönelik bu dava "menfi tesbit" niteliğinde olup, maddede belirtilen "Böyle bir borcu olmadığı" "kısmen ödendiği" veya "zamanaşımına uğradığı" yönündeki iddalarına dayanılması gerekmekte olan bu
    nitelikteki davaların adli yargıda görülmesi gerekmektedir. Öte yandan 6102 sayılı TTK"nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren açılan davalarda Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev itirazı niteliğini almıştır. Görev hususu mahkemece resen dikkate alınması gerekmekte olup, somut olayda dava 07.07.2014 tarihinde 6102 sayılı TTK"nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığından mahkemece davanın görev yönünden reddi ile görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce idare yargının görevli olduğu yönünde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nederlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.09.2016 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.