15. Ceza Dairesi 2016/267 E. , 2016/3623 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2014/369206
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2014
NUMARASI : 2014/62, 2014/219
HÜKÜMLÜ : Y.. Ö..
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan hükümlü hakkında talep edilen uyarlama yargılaması sonucunda verilen mahkumiyet hükmü, hükümlü tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesinde yer alan “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” hükmü karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve denetime olanak vermeyecek şekilde 5237 sayılı TCK"nın uygulanması suretiyle yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de; 765 sayılı TCK"nın 503/1. maddesi uyarınca hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlenmesi, elde edilen menfaatin fahiş kabul edilerek aynı kanunun 522/1. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis ve para cezası ile mahkumiyetine dair edilen sonuç karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinin uygulanmasının açıkça hükümlü yararına olduğu gözetilmekle, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozma üzerine yapılan uyarlama yargılamasına, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, hükümlünün mahkumiyete yeterli, kesin delil bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ve fazla cezaya hükmedildiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2006/10-11 esas. 2006/12 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; esasen sadece hükmün kesinleşmesinden önceki yargılama giderlerinden sorumlu bulunan ve CMK"nın 325/3 maddesinde öngörülen “hakkaniyet” ölçütünün bir gereği olarak, sınırlı ve zorunlu bir yargılama faaliyeti olan mahkumiyet hükmünde değişiklik yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin yargılamaya neden olmayan hükümlüye yüklenemeyeceği, ancak yeni hükmün kesinleşmesi üzerine önceki kararın infaza esas alınacak hüküm bölümü ortadan kalkıp geçerliliği sona ereceği için, önceki hükümdeki yargılama giderlerinin infazda doğabilecek kuşku ve duraksamaları gidermek üzere uyarlama kararında da aynen gösterilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün yargılama giderine ilişkin (10) numaralı bendinin tamamen çıkarılarak yerine “21/03/2001 tarihli hükümle alınmasına karar verilen 2,33 TL yargılama giderinin hükümlüden tahsiline” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.