12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/6307 Karar No: 2010/18655 Karar Tarihi: 12.07.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/6307 Esas 2010/18655 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/6307 E. , 2010/18655 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/12/2009 NUMARASI : 2009/1278-2009/1445
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, keşideci şirket temsilcisi D. K. aleyhinde, aynı elden çıkmış çift imza bulunan bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlu, vekili vasıtasıyla kaşedeki imzaların şirkete ait olduğunu, şahsının sorumlu olmadığını, belirterek borca itiraz etmiş, mahkemece D."ın imzasının şirket kaşesi üzerine atılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiştir. TTK"nun 688/7. maddesi gereğince bonoda tanzim edenin imzasının, metni örter şekilde, yani metnin altına atılması zorunludur. Senede aynı şahıs tarafından birden fazla imza atılmış ise, bu senedin geçerliliğine etki etmez. Bonoda sorumluluğun tek imza ile doğduğu dikkate alındığında, birden fazla atılan imzaların sahiplerini, durumuna göre asıl borçlu veya aval veren olarak nitelemek mümkündür. Sadece imzadan ibaret aval de mümkündür. Muhatap veya keşideci imzaları dışında bononun ön yüzüne konan her imza aval beyanı sayılır, bu açıklamalar karşısında sorumluluğun doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunlu olmadığından aval olarak değerlendirilir. Takip konusu bonoda keşideci şirket yetkilisinin, şirketi temsilen atacağı tek imza ile, şirket senetteki borçtan sorumlu olur, ancak zorunlu olmadığı halde şirket temsilcisinin bono üzerine attığı ikinci imza kendisini avalist konumuna sokacağından ve de sadece imza etmek yeterli olacağından (borçlu isminin yazılması zorunlu unsur olmadığından) şirket yetkilisi, bonodaki borçtan aynen keşideci gibi şahsen sorumludur. Takip konusu bonoların ön yüzünde yer alan (2) adet imza ile bono, keşideci şirket ve avalist D. K. açısından geçerli olup, bu durumda işbu senetteki imzalardan birinin şirket, diğerinin ise şirket yetkilisi D. K. adına atıldığının kabulü gerekir. Kaldı ki bu imzalara da adı geçen karşı çıkmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece, borçlu D. K. isteminin bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL temyiz harcının mahsubuna bakiye 1,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 12.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.