22. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16750 Karar No: 2016/25001 Karar Tarihi: 08.11.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/16750 Esas 2016/25001 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2015/16750 E. , 2016/25001 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret farkı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar süresinde temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddeye göre, hakimin tarafların talep sonuçları ile bağlı olduğu, talep edilenden fazla veya başka bir şeye hükmedemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirtmiş ve ihbar tazminatı talebinde bulunmamıştır. Dosya kapsamına göre iş sözleşmesini davacı işçi feshetmiştir. Mahkemece, bu durum dikkate alınmadan ihbar tazminatına hükmedilmesi söz konusu yasal düzenleme gereğince talebin aşılması mahiyetinde olduğundan hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir. Somut olayda, davalı vekilinin davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def"inde bulunmasına rağmen mahkemece zamanaşımı def"i değerlendirilmeksizin sonuca gidilmiştir. Dolayısıyla ıslah tarihine göre zamanaşımına uğrayan alacakların belirlenmesi yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.