7. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3990 Karar No: 2017/10907 Karar Tarihi: 20.12.2017
5607 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/3990 Esas 2017/10907 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda hükümlüğüne karar verilmiştir. Ancak sanığın suçu işlemeden önceki dönemde hükümle sonuçlanmış bir başka suça ilişkin hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmaktadır. İşlenen suçun niteliği dikkate alındığında, yeni suçun aynı yasaya muhalefet suçundan olduğu ve bu nedenle önceki suçtan zarar görenin dava açma hakkı olmadığı belirtilmektedir. Mahkemece verilen hüküm açıklanmadan geri bırakıldığı için, denetim süresi de başlamamıştır. Bu nedenle, sanığın sonraki suçu nedeniyle verilen mahkumiyet kararının önceki hüküm açıklanmadan geri bırakılma kararını etkileyemeyeceği belirtilmektedir. Bu nedenle, önceki kararın açıklanması talebi reddedilmiştir. Kararda, 5607 sayılı kanunun yanı sıra, 4733 sayılı kanuna muhalefet suçuna ilişkin de değinilmektedir. Ayrıca, CMK'nun 231/11. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
7. Ceza Dairesi 2015/3990 E. , 2017/10907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 30.01.2012 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın mahkemece kesinleştirilmesinin ardından deneme süresi içerisinde Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/616 Esas 2013/46 Karar sayılı dosyasına konu suçu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırıldığı ve mahkemesince duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda da temyize konu 28.05.2013 tarihli hükmün kurulduğu anlaşılmakla, Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçu kapsamında kaldığı, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise ... ... ... olduğu, ... davaya katılma hakkının olmadığı ve mahkemece katılmasına karar verilmesinin de yasa yollarını kullanma hakkını vermeyeceği, bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 30.01.2012 tarihli hükme yönelik ... değil, ... ... ..."nun itiraz hakkının bulunduğu, mahkemece 30.01.2012 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı ... ... ... usulüne uygun tebliğ edilmediğinden hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 10.08.2012 tarihinde işlediği suç nedeniyle verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesi üzerine yapılan bildirim sonucunda sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gibi, Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 30.01.2012 tarih ve 2011/898 Esas, 2012/83 Karar sayılı karar usulüne uygun olarak kesinleştirilmiş olsaydı bile; 5271 sayılı yasanın 231/11. maddesi gereğince önceki hükmün açıklanabilmesi için "denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi ...." şartının arandığı, yeni bir suç işlemiş olmasının kabul edilebilmesi için ise bu suçla ilgili kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün bulunması gerektiği, olayımızda deneme süresi içerisinde işlendiği kabul edilen suçla ilgili HAGB kararının verilmesi sebebiyle kesinleşmiş bir mahkumiyet kararından dolayısıyla işlenmiş yeni bir suçtan söz edilemeyeceği, bu itibarla CMK.nun 231/11. maddedeki şartın gerçekleşmediği anlaşılmakla; açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.