5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3939 Karar No: 2019/2495 Karar Tarihi: 26.02.2019
Mühür bozma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/3939 Esas 2019/2495 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İlgili mahkeme, sanık hakkında mühür bozma ve görevi kötüye kullanma suçlarından açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak yapılan incelemede, suçların işlendiği tarihin 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçunun üst sınırı itibarıyla yedi yıl altı aylık asli ve ilaveli dava zamanaşımı süresini aştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle mahkumiyet kararları bozulmuş ve sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 4708 sayılı Kanunun 9/1 ve 765 sayılı TCK'nın 274/1. maddeleri suçların üst sınırını belirtirken, aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddeleri zamanaşımı sürelerini belirtmektedir.
5. Ceza Dairesi 2017/3939 E. , 2019/2495 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma, görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanması suretiyle 4708 sayılı Kanuna muhalefet ve mühür bozma suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen 4708 sayılı Kanuna muhalefet suçunun işlendiği tarihin 01/09/2004 olduğu, mühür bozma suçunun ise ... Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün oluşturduğu komisyon tarafından 14/12/2004 tarihli rapor ile 06/10/2004 olarak tespit edildiği gözetildiğinde bahse konu suçların 4708 sayılı Kanunun 9/1 ve 765 sayılı TCK"nın 274/1. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen yedi yıl altı aylık asli ve ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve durma süresi nazara alındığında bile suç tarihleri ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"ın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.