19. Ceza Dairesi 2015/6450 E. , 2016/13829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1447 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Gerekçeli karar başlığında katılanın müşteki olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 24.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sayın çoğunluk ile uyuşmazlık sanığa yüklenen 1447 sayılı kanuna aykırılık suçunda sanığın zarar verme kastıyla haraket edip etmediğine ilişkindir.
1447 Sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunun ""Ticari işletme sahibinin cezalandırılması ve tazminata mahküm edilmesi"" başlıklı 12.maddesi hükmüne göre “Ticari işletme sahibi işletmesini veya rehne dâhil münferit unsurları alacaklının muvafakatı
olmaksızın başkalarıyla değiştirir veya temlik, ayni bir hakla takyit veya alacaklıyı ızrar kastıyla tahrip veya imha ederse bu yüzden alacağını tamamen veya kısmen tahsil edemeyen alacaklının şikayeti üzerine uğranılan zararın miktarı nazara alınmak suretiyle bir yıldan beş yıla kadar hapis ve yüz günden aşağı olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır”. Başka bir ifadeyle özetlemek gerekirse rehin borçlusu kasten, işletmesini veya rehin kapsamındaki unsurları, değerini azaltacak tasarruf işlemleri ile kısıtlar, zarara uğratır, tahrip ya da imha ederse mağdur alacaklının şikayeti üzerine cezalandırılır. Esasen maddede borcunu ödememek için ticari işletme sahibinin yaptığı bazı haraketler suç olarak düzenlenmiştir.
Bu suçta failin cezalandırılabilmesi için öncelikle rehin borçlusu işletmeyi değiştirmiş, devretmiş, ayni bir hakla kısıtlamış veya alacaklıya zarar vermek kastıyla tahrip veya imha etmiş ve rehin alacaklısı bu işlemler veya fiiller sonucunda zarar görmüş olmalıdır.
Diğer yandan rehin borçlusu kasten bu sonuca yol açmış olmalı. Madde metninden kastın sadece “tahrip ve imha” fiiliyle sınırlı olduğu anlaşılmış olsa dahi maksadın alacaklıya zarar veren diğer fiil ve işlemlerde de “kast” unsuru aranmaktadır. Dolayısıyla borçlunun cezalandırılabilmesi için rehin kapsamındaki unsurların değiştirilmesi, devredilmesi, ayni bir hakla kısıtlanması fiillerinin rehin alacaklısını zarara uğratmak kastıyla yapılmış olması şarttır. Örneğin öngörülemeyen, karşı konulamayan sebeplerle veya daha büyük zararlardan kaçınmak amacıyla rehin kapsamına giren unsurlara verilen zararlar ceza sonucuna yol açmaz.(TBB Dergisi 2011 (93) Metin TOPÇUOĞLU / Ömer ÇON 181 TİCARİ İŞLETME REHNİNDE REHİN ALACAKLISININ KORUNMASI)
Somut olayımızda katılan ... tarafından ...Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şirketine tahsis edilen kredi karşılığında, sanık ile katılan banka arasında 1996 ve 2005 yılı arasında 5 adet rehin sözleşmesi imzalandığı, rehin olarak sanığa ait ... ilçesi ...Köyünde bulunan ... ada ... parselde kayıtlı fabrika binası ile mütemmim cüz ve teferruatlarında oluşan taşınmazın verildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle icra yoluna gidildiği yapılan tespit ve mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan rapora göre de rehin kılınan taşınır mallardan 48 adedinin yerinde olmadığı ve toplam maddi değerleri 11.950 TL olduğu belirlenmiştir.
Yerinde olmadığı tespit edilen taşınır malların niteliğine bakıldığında cep telefonu, bilgisayar kasası, yazıcı, el telsizi,vantilator, güç kaynağı, vs olduğu ve model yılları dikkate alındığında ekonomik ömürlerini tamamladıkları ve değeri olmayan küçük menkuller olduğu anlaşılmaktadır. Sanığın değerleri 50.0000 TL üzerinde olan makinalar dururken ekonomik değeri önemsiz olan suç konusu eşyaları kaçırması olağan yaşam kurallarına uymamaktadır.
Sonuç olarak sanığın katılan bankaya zarar verme kastıyla haraket ettiğine ilişkin kesin delil bulunmaması nedeniyle beraatına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun kararına katılamıyorum.