Esas No: 2021/2355
Karar No: 2022/13211
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/2355 Esas 2022/13211 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, karşılıksız yararlanma suçundan hüküm giyen sanığın, soruşturma aşamasında yapılan ihtar işlemi yapılmadan mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçları için, TCK'nın 163/3 ve 168/5. maddeleri gereği, soruşturma aşamasında katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararının belirtilip sanığa tazminat ödeme süresi verilmesi gerekmektedir. Bu ödeme tamamlandığında, kamu davası açılamayacak ve işlem yapılmamış olsa bile sanık tarafından kovuşturma aşamasında ödeme yapıldığında, sanık hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmeyecektir. Bu şekilde yapılmayan bir ihtar işlemi sonrasında sanığın hüküm giydiği belirtilmiştir. TCK'nın 168/5. maddesi uyarınca, kurumun zararının tamamen ödenmesi durumunda işlem yapılmamış olsa bile davada düşme kararı verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları kabul edilerek, mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Kanun maddeleri ise, TCK'nın 163/3 ve 168/5. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında TCK’nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “Bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK’nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği dikkate alınmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında incelenen somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa yukarıda anlatılan şekilde zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına dair bir bildirimde bulunmadığının, ilk derece mahkemesince kovuşturma aşamasında yapılan keşif neticesinde aldırılan dosyada mevcut 28.12.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre katılan kurumun vergi ve cezalar hariç olarak hesaplanan zararının 180,96 TL olduğunun belirtildiği, sanığın ise suçu kabul etmediği için bu tutarı ödemek istemediğinin anlaşılması karşısında; bilirkişiden alınacak ek raporı ile katılan kurumun vergili ve cezasız zararı hesaplatılarak, sanığa bu hesaplanan miktardaki kurum zararını ödemesi durumunda hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verileceği ihtarında bulunulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, usulünce ihtar yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.