5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10961 Karar No: 2019/2494 Karar Tarihi: 26.02.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/10961 Esas 2019/2494 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/10961 E. , 2019/2494 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi KATILANLAR : Hazine, ... SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Atılı suçtan ... hakkında mahkumiyet, ... hakkında beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık ..."ın yokluğunda verilen hükmün daha önceden tebligat yapılmış olan adres kayıt sistemindeki adresinden ayrıldığının belirlenmesi üzerine bu adrese Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken, kararın aynı Yasanın 35. maddesine göre usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmakla, sanığın temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğunun kabulü ile temyiz incelemesinin sanık ..."ın hakkında verilen mahkumiyet hükmüne, katılan vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamına göre de sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükmünün incelemesinde; Hüküm fıkrasında CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine aykırı davranılmış ise de anılan noksanlık sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelemesinde ise; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
.../... -2-
Ancak; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık hakkında tefecilik suçundan ....1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/03/2018 gün ve 2016/205 Esas, 2018/359 sayılı ilamıyla mahkumiyet Kararı verildiği, karara karşı istinaf talebinde bulunulduğu, suç tarihinin 2010-2011 yılları, iddianame tarihinin ise 06/01/2016 olduğu, temyize konu bu dosyada ise suç tarihinin 2009 yılı, iddianame tarihinin ise 01/11/2010 olması karşısında, koşulların oluşması halinde davaların birleştirilmesinden, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise aslının veya onaylı örneğinin bu dosya arasına konulmasından sonra suçun sübutu halinde sanığın hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilip, mahsup hükümleri de değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.