
Esas No: 2016/22977
Karar No: 2016/24986
Karar Tarihi: 08.11.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/22977 Esas 2016/24986 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı asıl işveren ... Yurt Müdürlüğüne ait işyerinde alt işveren ... Ltd. Şti. işçisi olarak çalışmakta olduğunu, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan, bildirimsiz olarak feshedildini ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine ve diğer kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacının asıl ve tek işvereninin diğer davalı kurum olduğunu belirterek öncelikle davanın husumetten, yine davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili ise, zamanaşımı, yetki ve husumet itirazında bulunarak öncelikle davanın usulden reddini, ayrıca davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı gerekçesiyle davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik ve Özel Güvenlik Elemanı olarak çalışabileceklerin şartlarına ilişkin teknik şartnamede değişiklik meydana geldiği, bu değişiklik sebebi ile tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere; davacı gibi lise mezunu olmayan başka personelinde işine son verildiği anlaşıldığından feshin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
4857 sayılı Kanun"un “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25. maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması şartı aranmaz.
Dosya içeriğinden, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile güvenlik görevlisi olarak 01.02.2008 tarihinden 31.12.2012 tarihine kadar davalı asıl işverenin yanında değişen alt işverenler nezdinde çalıştığı, davacının özel güvenlik elemanlarının çalışmasına ilişkin yönetmelik ve teknik şartnamede yer alan eğitim kriteri şartını taşımadığı gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar davacının işe iade talebi mahkemece ilkokul mezunu olması nedeniyle reddedilmiş ise de davacının iş sözleşmesinin feshinin işveren açısından geçerli sebebi olduğu halde davalı tarafça, 4857 sayılı Kanun"un 19/I. maddesi uyarınca fesih bildiriminin davacıya yazılı şekilde yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple feshin geçersiz olduğu nazara alınarak davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ...’nde işine iadesine,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 04,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.800,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 472,35 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 08.11.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.