20. Hukuk Dairesi 2014/3270 E. , 2014/6291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 106 ada 18 nolu 463649, 71 m2 yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlarını tesbit çalışmalarına göre orman sahası olduğundan sözedilerek, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.Davacı ..., zilyetliğe dayalı olarak açtığı davada, taşınmazın 10.000 m2 yüzölçümlü bölümünün kendisine ait olduğunu iddia ederek, adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Davacı ..., aynı iddiayla 10.400 m2 yüzölçümlü taşınmazının adına tesciline karar verilmesini istemiş, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece, davacı ..."nın davaya konu yaptığı bölümün orman sayılan yerlerden olduğu, davacı ..."in davaya konu yaptığı bölüm içinde sadece (A) harfi ile gösterilen bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacı ..."nın davasının reddine, davacı ..."in davasının kısmen kabulüne ve 106 ada 18 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen 4895,65 m2 yüzölçümlü bölümünün davacı adına tapuya tesciline, geriye kalan 458753,56 m2 yüzölçümlü bölümün tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/03/2013 tarih 2012/14156-2013/2965 sayılı kararı ile; “1) İncelenen dosya kapsamına, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 106 ada 18 nolu parselin temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davalı ... Yönetimin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümün zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taraflardan tanıkları sorulup, usûlünce taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenip, tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı”olduğuna değinilerek bozulmuştur.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile 106 ada 18 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 4895,65 m² yüzölçümlü kısmın kadastro tesbitinin iptali ile bağ vasfıyla ... adına tapuya tesciline, geriye kalan 458753,56 m² yüzölçümlü kısmın tesbit gibi orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadasto çalışması ile birlikte ilân edilen, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 2002 yılında yapılıp tamamlanan orman sınırlarının tesbiti çalışması bulunmaktadır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve davacı yararına taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 10/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.