Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8745 Esas 2013/12672 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8745
Karar No: 2013/12672
Karar Tarihi: 17.09.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8745 Esas 2013/12672 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, çaplı taşınmazın elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğiyle ilgilidir. Yargılama sırasında elatılan taşınmaz boşaltıldığı için elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise davacıya ait olmayan dairenin davalı B... tarafından kullanılmış olduğu için reddine karar verilmiştir. Ancak, boşanma sonrasında davacıya ait olan dairede davalı B... tarafından oturulması halinde ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek bu yönde karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 1086 sayılı HUMK\"nun 428. maddesi referans alınarak hüküm BOZULMUŞTUR.
1. Hukuk Dairesi         2013/8745 E.  ,  2013/12672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 28/02/2013
    NUMARASI : 2006/47-2013/117

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, yargılama sırasında elatılan taşınmaz boşaltıldığından konusuz kaldığı  gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazın yargılama sırasında boşaltıldığı taraflarında kabulündedir. O halde, konusuz kaldığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğrudur. Öte yandan, davalı Ö.."in  taşınmazı sürekli kullandığı kanıtlanamadığından, anılan kişi bakımından ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur.
    Davalı Bülent bakımından ecrimisil isteğine gelince; Davacı ve davalı B..."in 04.09.1989 tarihinde evlendikleri, 04.02.2002 tarihinde İzmir 2.Aile Mahkemesi"nin 2003/364 Esas ve 2007/364 Karar sayılı dosyasında açtıkları boşanma davasının kabul edilerek boşandıkları, kararın 31.05.2007 tarihinde kesinleştiği, dava konusu 1 parselde yeralan D2 numaralı bağımsız bölümün 13.09.1999 tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı olduğu kayden sabittir.
    Bilindiği üzere, boşanma davası açılmakla eşler ayrı yaşama hakkını elde ederler. Bu durumada  kayden davacıya ait evde davalının oturmasının haklı ve geçerli bir nedene dayandığını söyleyebilme imkanı yoktur. Ecrimisil kötü niyetli zilyetin malike ödemekle yükümlü olduğu bir bedel olduğuna ve davacı 13.12.2005 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile 2002 yılından itibaren bu evde davalının oturmasına muvafakatı olmadığını bildirdiğine göre, ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği açıktır.
    Hal böyle olunca, boşanma davasının açıldığı tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasındaki dönem bakımından davalı B..."in ecrimisil ile sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.