18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/18849 Karar No: 2015/929 Karar Tarihi: 04.05.2015
Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/18849 Esas 2015/929 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir polis memuruna karşı görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanığı mahkum etti. Temyiz isteği reddedildi ve dosya görüşülerek karara bağlandı. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla görevli polis memuruna karşı işlendiği göz önünde bulundurulmadı, ancak bu sebeple bozma yapılmadı çünkü karşı temyiz yoktu. Kanıtlar ve savunmalar temyiz incelemesi için yeterliydi ve suçlar doğru olarak nitelendirildi. Ancak, TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğu süresi ve kapsamı açısından Kanunun 3. maddesi göz ardı edildiğinden karar düzenlendi ve hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olduğu belirtildi. Kanun maddesi şöyle: \"hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı ile ilgili olarak mahkemece, sanık hakkında kovuşturma veya tutukluluk sürecinde uygulanan tutuklama veya yargılama hükümlerine dikkate alınarak, hakim tarafından belirlenir.\" Karar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına göre oy birliğiyle verildi.
18. Ceza Dairesi 2015/18849 E. , 2015/929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla görevli polis memuruna karşı işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 04/05/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.