20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3365 Karar No: 2014/6282
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/3365 Esas 2014/6282 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/3365 E. , 2014/6282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü, 1090 parsel sayılı 20767 m2 yüzölçümlü taşınmaz, tarla niteliğiyle davalı adına tapuda kayıtlıdır.Davacı Hazine vekili, taşınmazın 1975 yılında yapılan 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği iddiasıyla tapu kaydının iptalini istemiş, ancak, 22.11.2012 tarihli duruşmada 6292 sayılı Kanun kapsamında davadan vazgeçtiklerini açıklaması nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede, 1941 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması ile 1977 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre, Hazinenin açılan davadan vazgeçmiş sayılacağı kanunun âmir hükmü gereğidir. Buradaki vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "davadan feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçmedir. Bu nedenlerle mahkemece, davacı Hazine 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılacağından, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi gereğince konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 10/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.