10. Hukuk Dairesi 2016/8996 E. , 2016/13738 K.
"İçtihat Metni"...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtilen nedenlerle davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 05.04.1984-05.07.1984 tarihleri arasında vahidi fiyatla ağaçlandırma sahasında fidan dikim işinde çalıştığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece, davacının sigorta başlangıç tarihinin 05/04/1984 olduğunun tespitine, 05/04/1984-05/07/1984 tarihleri arasındaki çalıştığı sürelere ilişkin talebinin ise atiye bırakılmasına karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Anılan maddenin 10’uncu fıkrası (eski 8) hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen veya Kurumca tespit edilemeyen çalışmaların, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi amacıyla açılacak davaların, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılması gerekir. 506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunla on yıla çıkarılmış, ancak 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunla tekrar beş yıla indirilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında aynı işverenin değişik işyerlerinde dahi olsa kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Hak düşürücü sürenin geçip geçmediğine ilişkin değerlendirmede, işyerinin bir kamu kuruluşu olup olmadığı önem taşımaz. Ancak, hizmetlerin geçtiği ileri sürülen işyerinin bir kamu
./..
kuruluşu olması durumunda; kamu kurumunda çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, işveren kamu kurumu tarafından düzenlenen resmi kayıt ve belgelerle davacıdan sigorta primi kesintisi yapılmış olduğunun anlaşılması halinde, söz konusu belgelerin ve kesilen primlerin Kuruma (...) intikal ettirilmemiş olsa bile, artık hak düşürücü süre uygulanmamalıdır (.....).
Somut olayda; davaya konu döneme ilişkin, davacının hizmetlerini bildirir işe giriş bildirgesi ya da dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerden herhangi birinin davalı Kuruma verilmediği, davacı çalışmalarının Kurum tarafından tespit de edilemediği ve işyerinin kamu kuruluşu niteliğinde olduğu sabittir. Dosya kapsamındaki belgelerden davaya konu çalışmanın geçtiği iddia edilen.... tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme ve bu ödemelerden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı da anlaşılamamaktadır. Mahkemece, dosya kapsamında bulunan ağaçlandırma sahasında yapılan teraslara fidan dikimine ait şartnameye dayanılarak davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmesi isabetsizdir. İlgili şartnamenin hak düşürücü süreye bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece, davacıya yapılan ödemelere ilişkin varsa tüm belgeler getirtilerek, davaya konu dönemlerde prim kesintisi yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmak suretiyle, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yapılması ve elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....