1. Ceza Dairesi 2021/12630 E. , 2021/15099 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Basit yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22.09.2020 tarihli ve 2020/2975 soruşturma, 2020/4720 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.11.2020 tarihli ve 2020/3870 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 04.10.2021 tarihli ve 2021/15118 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.10.2021 tarihli ve 2021/123016 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına, müştekinin 06.03.2020 tarihli şikayet dilekçesinde, olay tarihinde eşi olan şüphelinin kendisini merdivenlerden itmesi sonucu düşerek yaralandığını iddia ettiği, yine şüpheliden korktuğu için olayın hemen akabinde şikayetçi olamadığını, ancak Almanya ülkesine gider gitmez de şikayette bulunduğu beyan etmesi üzerine, yapılan soruşturma sonunda, müştekinin soyut iddiası dışında yeterli delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de;
... Devlet Hastanesinin 30.01.2020 tarihli ve 467 sayılı raporunda düşme neticesi müştekide yaralanmaların bulunduğunun tespit edildiği, 01.02.2020 tarihli ve 65 sayılı Uçuşa Elverişlilik Sertifikası Formunda da aynı yaralanmaların belirtildiği, yine müştekinin olayın hemen sonrasında gitmiş olduğu Almanya ülkesi sağlık kuruluşundan almış olduğu 02.02.2020 tarihli ve 1622313 sayılı sağlık raporunda da merdivenlerden düşme neticesi yaralanmasına ilişkin belirlemelerin bulunduğu, son olarak anılan ülke sağlık kurumunca verilen 02.09.2020 tarihli raporda benzer doğrultuda değerlendirme bulunmakla birlikte, "Bayan Oturgan korkular içinde ağlayarak 06.02.2020 tarihinde bize başvurdu. 8 gün önce bir ağız kavgası sonrası eşi tarafından merdiven başında itildiğini, dolayısıyla yukarı kattan aşağıya yuvarlanarak düştüğünü anlattı." şeklinde olayın
öyküsüne yer verildiği, bu halde müştekinin olayın hemen sonrası eşi olan şüpheliden yeniden baskı veya tekrar şiddet görme ihtimaline binaen ... Devlet Hastanesinde ve hava alanında şikayetçi olmamasının mümkün olduğu, nitekim Almanya ülkesine gider gitmez şüpheli hakkında şikayetçi olduğunun anlaşılması karşısında, şüpheli hakkında toplanan delillerin üzerine atılı suçtan kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Müştekinin şüpheli tarafından yaralandığına dair şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında; şüpheli hakkında müştekinin soyut iddiası dışında delil bulunmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad.) sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik: 2.1.2017-KHK-680/11 md.; Aynen kabul: 1.2.2018-7072/10 md.) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172"nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda; müştekinin soyut iddiası dışında delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de müştekinin beyanında şüphelinin kendisini merdivenden ittiğinden bahisle şikayetçi olması, hastane raporlarında düştüğünün belirlenmiş olmasına göre;
mevcut delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu halde verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı gerekçeler ile reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiş ve anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Söke Sulh Ceza Hâkimliğinin 25.11.2020 tarihli ve 2020/3870 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.