MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasında mahkemece verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı olup davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ....09.2013 tarihli olağan üstü genel kurul toplantısında alınan ..., 4 ve 5 no"lu kararın iptaline dair kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada davacılar vekilinin sunduğu 02.05.2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, buna mukabil davalı vekilinin de sunduğu dilekçede feragati kabul ettiği ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ettiği gözlenmiş olmakla dosya re’sen ele alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir niteliktedir. Davadan feragat karar kesinleşinceye değin yapılabilir ve yapıldığı anda kesin hüküm etkisi yaratır. Davacılar vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının, HMK’nın 74 ve 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, davacıların davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yanın davasından feragatine yönelik bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.