Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4615 Esas 2020/340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4615
Karar No: 2020/340
Karar Tarihi: 20.01.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4615 Esas 2020/340 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçuyla mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olan ByLock kullanıcısı olduğuna dair delil yetersiz olduğu için, eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuştur. Ayrıca, sanığa verilen cezada kanun maddesi yanlış olarak belirtilmiştir. Bu sebeplerle, karar CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca bozulmuştur. Sanığın tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma nedeni göz önünde bulundurularak tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-TCK 314/2
-TCK 3713 Sayılı Kanunun 5/1. Maddesi
-TCK 62
-TCK 53
-TCK 58/7-9
-TCK 63
-CMK 299. Maddesi
-CMK 217. Maddesi
-5271 Sayılı Kanunun 304. Maddesi (20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik)
16. Ceza Dairesi         2019/4615 E.  ,  2020/340 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.06.2018 tarih ve 2018/96 - 2018/157 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/7-9, TCK"nın 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanığın duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını
    gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek ve UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, beyan ve deliller varsa dosya içerisine getirtilerek CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule ve uygulamaya göre de;
    Sanığa örgüte üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.