MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, hürriyeti tahdit, şantaj
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2014 ve 25/05/2016 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre; sanıkla bir süre gönül ilişkisi yaşayan katılanın bu ilişkiyi sonlandırma isteğini sanığa bildirdiği, bunun üzerine sanığın uygunsuz fotoğraflarının elinde bulunduğunu ve ailesine verip onu mahvedeceğini söyleyip katılanı konuşmak için çağırdığı, olay günü saat 20.00 sularında tarafların sanığa ait kafenin alt katında bir araya geldikleri, burada kuru sıkı tabancayı katılanın başına dayayan sanığın 20.000 TL alacaklı olduğunu iddia edip 500.000 TL miktarlı senedi katılana imzalattığı ve senet imzalanıncaya kadar da katılanın gitmesine izin vermediği olayda;
1-Sanık ... hakkında, hürriyeti tahdit suçundan mahkumiyet kararı yerine delillerin taktirinde hataya düşülerek beraat kararı verilmesi,
2-Sanığın eylem ve söylemlerinin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu halde şantaj suçundan beraat, yağma suçundan mahkumiyet kararı verilerek iki ayrı sonuç doğuracak şekilde uygulama yapılması,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1. maddesinin (a), (h) ve (d) bendi yerine anılan kanunun 148. maddesi ile noksan ceza tayini,
4) Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK"nin 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan, 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ortaya çıkan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.