20. Hukuk Dairesi 2014/1546 E. , 2014/6260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı ... ile davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında,... İlçesi,... Beldesi, 352 ada 6 parsel sayılı 24094,62 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmeksizin 2/B madde şerhi verilerek, Hazine adına çalılık niteliğiyle tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, dava konusu taşınmazın fiilen müvekkilinin kullanımında olduğu iddiasıyla, beyanlar hanesine müvekkili lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.Birleşen dosya davacısı ... vekili ise, dava konusu taşınmazın 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanuna göre, müvekkili adına tahsis edilen 17 parsel sayılı taşınmazın kapsamında kaldığı iddiasıyla, dava dilekçesine ekli krokide (6/A) ile gösterilen taşınmazın müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davacı ... ve birleşen dosya davacısı ...’in davalarının reddine ve dava konusu... Beldesi, 352 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının nitelik hanesinin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle kadastro tesbiti gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/03/2013 gün ve 2012/12630 - 2858 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [1) Dava konusu 352 ada 6 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 21671,05 m² yüzölçümündeki bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine göre davacı ...’in mülkiyete yönelik davası dinlenebilir olmadığı gibi, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın bu bölümünün eylemli biçimde pırnal, çalılık ve kayalık olduğu ve davacı ...’in bu bölümde fiilî bir kullanımı da bulunmadığı anlaşıldığından, birleşen dosya davacısı ... vekilinin bu bölüme yönelik mülkiyet veya olmadığı takdirde, kullanıcı şerhi verilmesine dair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hâkim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda; davacı gerçek kişilerin davaları tamamen reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan bir dava da olmadığına göre, dava konusu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün kadastro tesbiti gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, HMK"nun 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde re’sen alınan kararla orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi de doğru değildir. 2) Dava konusu 352 ada 6 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen 2423,57 m² yüzölçümündeki bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
HMK."nun 26. maddesi aynen "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmünü içermektedir. Anılan maddeye göre hâkim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Talepten fazlaya veya istekten başka bir şeye karar veremez. Ancak, inceleme sonucu ortaya çıkan duruma göre talepten daha azına karar vermesi mümkündür. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine göre, davacı ...’in taşınmazın mülkiyetine ilişkin istemi dinlenebilir mahiyette değildir. Ancak, taşınmazın bu bölümünün içinde 55 adet 12-15 yaşlarında aşı ve kök yaşları aynı olan zeytin ağaçları bulunduğu, zeytin ağaçlarının bakımı ve budamasının yapıldığı ve bu bölümün fiilen de davacı ...’in kullanımında olduğu mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiştir.Buna göre, yani mahkemece toplanan deliller, bilirkişi raporları ile keşif tutanağına yansıyan bilgilere göre, çekişmeli taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün zeytinlik vasfında olduğu ve davacı ... tarafından da fiilen kullanıldığı anlaşılmaktadır. Belirtilen tüm yönler gözetildiğinde, birleşen dosya davacısı ...’in davasının kısmen kabulü ile 352 ada 6 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen 2423,57 m² yüzölçümündeki bölümü yönünden, bu bölümün beyanlar hanesine ... lehine kullanım şerhi verilerek diğer yönlerden tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmeli] denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacı ..."ın davasının reddine, davacı ..."in davasının kısmen kabulüne kısmen reddine,
Muğla İli, Fethiye İlçesi, Üzümlü Beldesi 352 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, fen bilirkişisinin 18/11/2011 tarihli raporu ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen toplam 2423.57 m²"lik kısmın zeytinlik niteliğiyle beyanlar hanesine "Taşınmaz 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz Ali oğlu ..."in kullanımındadır." şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline, (A) harfiyle gösterilen toplam 21671.05 m²"lik kısmın tespit gibi çalılık niteliyle beyanlar hanesine "Taşınmaz 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır" şerhi verilerek Hazine adına tapuya tescilince karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede tesbit tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 23.08.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması vardır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ..."e yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 09/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.