(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/7127 E. , 2020/11193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.12.1995 tarih, 1995/1053 esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda Turgutlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.01.2000 tarih, 1996/19 esas ve 2000/12 karar sayılı kararı ile 493/1-son, 522, 81/2. maddeleri uyarınca 8 yıl 9 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 09/10/2000 tarih, 2000/6867 esas ve 2000/6828 karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, Mahkemece yapılan yargılama sonucu 11/10/2001 tarih, 2000/949 esas ve 2001/981 karar sayılı kararı ile sanık hakkında açılan kamu davasının 4616 sayılı Yasa"nın 1/4. maddesi gereğince kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği, sanığın dava zamanaşımı süresi içerisinde işlediği yeni suç ile ilgili verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra Burhaniye Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.05.2104 tarih, 2004/5 sayılı ihbar yazısı üzerine Mahkemece duruşma açılarak dosyanın ele alındığı ve Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15/02/2016 tarih, 2000/949 esas ve 2001/981 karar sayılı ek kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 116/2, 119/1-c ve 151/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında verilen hüküm, daha önceden sanık hakkında 4616 sayılı Yasa"nın 1/4. maddesi uyarınca verilen kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine yönelik karardan sonra sanığa yüklenen suçun dava zamanaşımı süresi içerisinde işlediği aynı cinsten başka bir suç nedeniyle ertelenen hükme ilişkin davaya devam olunarak yeni bir karar verilmesinden ibarettir.
Sanık hakkında 4616 sayılı Yasa"nın 1/4. maddesi uyarınca verilen kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine yönelik karar ile dava zamanaşımı süresinin durması ya da kesilmesinin söz konusu olup olmadığı hususunun incelenmesi konunun çözümü bakımından faydalı görülmüştür.
Dava zamanaşımını durması veya kesilmesi 5237 sayılı TCK"nın 67. maddesinde düzenlenmiştir. Madde içeriği incelendiğinde anılan sebeplerin tahdidi sayıldığı bu itibarla kanunda açık bir hüküm bulunmadığı takdirde (Örneğin, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına ilişkin
./.
kararlarda 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağına ilişkin hüküm gibi) anılan sebeplerin kıyas yoluyla sanık aleyhine genişletilemeyeceği görülmektedir.
Somut olayda, sanık hakkında 4616 sayılı Yasa"nın 1/4. maddesi uyarınca verilen kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine yönelik karar verildiği de gözetilerek anılan 4616 sayılı Yasa içeriği incelendiğinde sanığa yüklenen suçun dava zamanaşımı süresinin sonuna kadar muhafaza edileceğinin düzenlendiği, ancak dava zamanaşımı süresinin durması ya da kesilmesine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, bu itibarla 4616 sayılı Yasanın dava zamanaşımı süresini durdurmadığı gibi kesmediği değerlendirilerek yapaılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 493/1-son, 522 (pek fahiş), 102/3, 104/2. maddelerinin ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 6545 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki aynı suça uyan 142/1-b, 143, 116/2, 119/1-c, 151/1, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa"nın 7/2, 5252 sayılı Yasa"nın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK"nın daha lehe olduğu ve bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı yasanın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yılllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 03.09.1995 gününden hüküm tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 09/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.