17. Hukuk Dairesi 2019/2575 E. , 2020/4717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahekemesince verilen karar karara karşı davacı vekilince Bölge Adliye Mahkemesine başvurulması üzerine, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkememesi kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 28.11.2007 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı trafik kazasında ağır derecede sakatlandığını, davalı şirketin kaza neticesinde, 2008 yılında 60.000,00 TL daimi sakatlık tazminatı ödediğini, ancak poliçede yer alan klozlar dahilinde meydana gelen bakıcı gideri zararlarının poliçe limiti dahilinde olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakıcı gideri olarak 6.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının KTK gereğince başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulden reddi gerektiğini, KTK"nın 10. maddesi gereğince; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, davaya konu olayın 28.11.2007 yılında, 5237 Sayılı TCK"nın yürürlüğe girmesinden sonra meydana geldiğini, davacı tarafından maluliyet raporunun da 2008 yılında alındığını,
5237 Sayılı Yeni TCK"nın yürürlüğe girmesinden sonra Yasa’nın 66. Maddesine göre, bir veya birden fazla yaralı varsa zamanaşımının 8 yıl olduğunu,(madde 89,66/e) davacının dava açması için 5237 Sayılı Kanun gereğince 8 yıllık sürenin dolduğunu savunarak, davanın zamanaşımından reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın zamanaşımı nenediyle reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.