Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2020/2192
Karar No: 2021/133
Karar Tarihi: 27.01.2021

Danıştay 2. Daire 2020/2192 Esas 2021/133 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2192
Karar No : 2021/133

KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; davacı tarafından esas yönünden, davalı idare tarafından vekalet ücreti yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; (Mülga) … Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde il müdür yardımcısı olarak görev yapan davacının, aynı müdürlük bünyesine öğretmen olarak atanmasına ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı maddi hakların ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay İkinci Dairesinin 27/02/2019 günlü, E:2016/8534, K:2019/843 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının, geçmiş hizmetleri göz önünde bulundurulmak ve özlük hakları korunmak suretiyle, müktesebatına uygun kadroya atanmasına ilişkin dava konusu işlem ile ilgili olarak, idarelere tanınan takdir yetkisinin hukuka ve sınırlamalara aykırı olarak kullanıldığına dair hukuken geçerli herhangi bir bilgi ve belgenin ortaya konulamaması karşısında, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği sonucuna varılan atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, hukuka uygun olarak tesis edilen davalı idare işlemi karşısında, davacı tarafın parasal hak talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1- Davacının İddiaları : Dava konusu işlemin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 71 ve 76. maddeleri ile idareye tanınan takdir yetkisinin hukuka uygun biçimde ve kamu yararı amacı gözetilerek kullanıldığını kanıtlayacak hiçbir somut neden gösterilmediği; Danıştay İkinci Dairesinin 27/02/2019 günlü, E:2016/8534, K:2019/843 sayılı bozma kararı öncesinde, davacı vekili tarafından davalı idarenin temyiz talebine karşı cevap verilmediği ve bu husustan cezaevinde bulunan davacının haberdar olmadığı, dolayısıyla adil bir yargılama yapılmadığı ileri sürülerek, kararın aleyhine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.

2- Davalı İdarenin İddiaları : Mahkemece davanın reddine hükmedilmesine karşın, davada vekille temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinin (f) fıkrası ile 31. maddesinde yapılan yollama nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi hükmüne uygun olmadığı ileri sürülerek, Mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden bozulması talep edilmektedir.

DAVALI İDARENİN
CEVABININ ÖZETİ : Mahkeme kararının, esası yönünden hukuka uygun olduğu yolunda cevap verilmiştir.
DAVACININ CEVABININ ÖZETİ : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının esası yönünden, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması; vekalet ücreti yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere temyizin, ilk derece yargı yerince verilen bir kararın bir üst yargı yerince kanun ve usule uygunluğunun incelenebilmesi, kanun ve usule bir aykırılık var ise bozulması amacıyla yasa koyucu tarafından getirilmiş bir kanun yolu olduğu, davada vekil marifetiyle temsil edilen ve dava lehine sonuçlanan taraf lehine Mahkemece vekalet ücretine hükmedilmemesinin, anılan kanun hükmü doğrultusunda kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiği, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, davayı çözümlemekle görevli olan Mahkeme tarafından, vekalet ücretinin, Tarife'de yazılı miktardan az ve üç katından çok olmayacak şekilde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutularak takdir edilmesi gerektiği, kararın düzeltilerek onanması halinde Mahkemenin konuya ilişkin takdir hakkının ve dolayısıyla üst yargı denetiminin ortadan kalkması sonucunun doğacağı dikkate alınarak, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile söz konusu kararın vekalet ücreti yönünden, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Mahkeme kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olup; dilekçede ileri sürülen hususlar İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
İncelenen uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesi tarafından, davanın reddine karar verildiği halde, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir. Avukat ile temsil edilen ve süresi içinde savunma dilekçesini sunan davalı idare lehine sonuçlanan davada, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesi gereğince, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde öngörülen miktarda davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasına "... karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.362.-TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ..." ibaresi eklenmek suretiyle, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİ ile ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜ ile ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin de, davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davanın reddi yolunda hüküm kurulmasına karşın, vekil ile temsil edilen davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi