Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13871
Karar No: 2013/12637
Karar Tarihi: 17.9.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/13871 Esas 2013/12637 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı M... D... ve davalı V... K... arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonucunda, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkeme kararında birleşen dava yönünden herhangi bir karar vermemiş ve yazılı olduğu üzere hüküm kurmuştur. Bu durum Anayasa ve Usul Yasasına aykırıdır. Ayrıca, davalı M... D... derdestlik itirazında bulunmuş ve birleşen davanın açılmamış sayılması gerektiği düşünülmemiştir. Kabul edilerek hükmün 428. madde gereğince bozulmasına karar verilmiştir.

Kanun Maddeleri: HMK 186, HMK 297/1-c, HMK 298/2, HUKM 187/5, HUMK 388/3, HUMK 388/son, HUMK 194, HUMK 428.
1. Hukuk Dairesi         2012/13871 E.  ,  2013/12637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 26/04/2012
    NUMARASI : 2008/334-2012/258

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.9.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M... D... vekili Avukat F... Ö..., davalı V... K... vekili Avukat T...  D... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Asıl ve birleşen dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;  kısıtlı Y.. U..."ın çekişme konusu 1082 ada 290 parsel sayılı taşınmazını 11.4.2002 tarihli resmi akitle davalı M... D..."e satış suretiyle temlik ettiği, Y... U..."ın bu satıştan sonra 7.12.2005 tarihinde vesayet altına alındığı ve 4.7.2006 tarihinde davalı M..."e karşı iptal ve tescil istekli asıl davanın açıldığı, bu davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairemizce, "mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye yeterli olmadığı" gerekçesiyle bozulduğu, ilk davada, kararla birlikte tedbirin 24.9.2007 tarihinde kaldırılması üzerine taşınmazın yargılama sırasında  M... tarafından 26.9.2007 tarihinde V... K..."a satıldığı, vasinin bu kez 6.5.2008 tarihinde açtığı birleşen dava ile hem davalı M..."i hem de davalı V..."i hasım göstererek iptal-tescil olmazsa tazminat isteğinde bulunduğu ve aynı zamanda, asıl davada 6.4.2009 tarihli dilekçesinde HUMK"nun 186.maddesi gereğince davayı yeni malik Vahit"e yönelttiğini bildirdiği, kısıtlı Y... U..."ın davalı M..."e temliki tarihinde ehliyetsiz olduğu, ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi nedeniyle bu yönde en yetkili sağlık kurulu olan Adli Tıp Genel Kurulunun raporu ile belirlenmek ve anılan genel kurulun son mercii olduğu da gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Ancak, mahkemece verilen hüküm fıkrasında birleşen dava yönünden olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK"nun 297/1-c  maddesinde (1086 s. HUMK"nun 388/3 maddesi), hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise (1086 s. HUMK"nun 388/son maddesi) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir .
    Yine aynı kanunun 298/2. maddesinde (1086 s. HUMK"nun 388/son maddesi), gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
    Öte yandan; mahkemece yazılan kararda, dosyaya toplanan belgeler ve delillerin açıklanması ötesinde davalı V..."in ikinci el olduğu da gözetildiğinde iyiniyetli olup olmadığı yönündeki delillerin kararın gerekçe kısmında tartışıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı Yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 294. madde de öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Hükmün sonuç bölümünde de istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve hakların birer birer açıkça şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde yazılması zorunludur.
    Mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan; davalı Metin birleşen davaya cevap süresi içinde derdestlik itirazında bulunmuştur.
    Bilindiği üzere; her dava açıldığı tarihteki koşullara göre incelenir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 187/5.maddesi uyarınca derdestlik dava şartı olmayıp, ilk itirazlardandır. Davalı M..., yasal süresi içinde derdestlik itirazında bulunduğuna ve 1. Dava ile 2. Dava da aynı dava olduğuna göre HUMK"nun 194. maddesi gereğince birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.
    Hal böyle olunca, davalı M..." in derdestlik itirazı da gözetilerek birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, davalı V... yönünden davanın kabul edilmesinin gerekçelerinin kararda açıklanması ve daha sonra bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 17.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi