Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/9113 Esas 2022/1294 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi


Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın gerçek kimliğinin ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan araştırma sonucu ortaya çıktığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK.nın 269. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna dair Tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını engellemek amacıyla başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulanma eyleminin ise, TCK.nın 206/1. maddesinde öngörülen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturur.
1- Bu açıklamalar ışığında; sanığın olay tarihinde iki şahsa ait ikamette hırsızlık suçlarını işlediği iddiasıyla başlatılan soruşturmada; mağdur ...'a ait kimlik bilgilerini verdiği ve mağdur hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/911 Esas, 2014/774 Karar sayılı dosyasında nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kamu davası açıldığı, UYAP üzerinden yapılan araştırmada; bu yargılamanın 04.11.2014 tarihli celsesinde; ... Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat İnfaz Bürosu'ndan gelen yazıda; sanığın sahte kimlik kullandığı, ... ismiyle cezaevinde olduğu, sanığa ait fotoğrafın gönderildiği, bu bilgi ve belgeye rağmen sanığın mağdur ...'ın kimlik bilgilerini kullanmaya devam
ettiğinin belirtildiği, sanığın gerçek kimliğinin ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan araştırma sonucu ortaya çıktığı, atılı nitelikli hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında mahkumiyet kararları verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin bir bütün halinde zincirleme şekilde 5237 sayılı TCK'nın 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı ve sanığın TCK.nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince yalnızca anılan suçtan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, eylem ikiye bölünerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan ayrı ayrı hükümler kurulması,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''19.09.2014'' yerine ''2014'' olarak yazılması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.