Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8443
Karar No: 2013/12614

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/8443 Esas 2013/12614 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tapu iptali ve tescil davasında, davacılar Y ve V'nin babalarının ehliyetsizliğinden faydalanarak dava konusu taşınmazın adına devrini sağladığı iddiasıyla davalı ile görüşülmüştür. Mahkeme, ehliyetsizlik iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak dosyanın yeterli incelemeden geçirilmediği, vasilere dava açabilmeleri için husumete izin kararı alınarak dosyaya ibraz edilmeleri gerektiği, kısıtlıya ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin temin edilmesi gerektiği, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak kısıtlının işlem tarihinde hukuki ehliyetinin olup olmadığı konusunda karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, davalının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
-Turk Medeni Kanunu (TMK) \"fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir\" (9. madde)
-\"ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır\" (10. madde)
-\"yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoş
1. Hukuk Dairesi         2013/8443 E.  ,  2013/12614 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 06/12/2012
    NUMARASI : 2008/116-2012/351

    Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu  1357 ada 433 parselde bulunan 13 numaralı bağımsız bölümün kayden maliki olan Y... Y..."ın Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin  19.03.2008 tarih ve 2007/1579 Esas – 2008/523 Karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu"nun 405. maddesi gereğice kısıtlandığı ve kendisine eldeki davanın davacıları olan kızları Y.. ve V..."ın vasi olarak tayin edildiği, davacıların, kısıtlının kızı olan davalının, babasının ehliyetsizliğinden yararlanarak dava konusu 13 numaralı bağımsız bölümün adına devrini sağladığını iddia ederek eldeki davayı açtıkları ve davayı açarken husumete izin kararı almadıkları anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Türk Medeni Kanununun (TMK) “fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük ) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlamış. 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan bir ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir.  “Ayırtım gücü” eylem ve işlev ehliyeti olarak da tarif edilerek, aynı yasanın 13. maddesinde “yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk yada bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı  bu ilkeler, söz konusu yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, TMK"nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. Bu ilke 11.6.1941 tarih 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen benimsenmiştir.
    Yukarıda sözü edilen ilkelerin ve yasa maddelerinin ışığı altında olaya yaklaşıldığında; bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve malvarlığı hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar.
    Bu durumda, tarafların gösterecekleri, tüm delillerin toplanılması tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi zorunludur. Bunun yanında, her ne kadar 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
    Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesinden rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK"nin 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.
    Somut olaya gelince, yukarıdaki ilkeler uyarınca hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki, her ne kadar vasi tayin dosyasında rapor alınmışsa da dava konusu devir tarihi itibariyle Y...Y..."ın ehliyeti üzerinde durulmamıştır.
    Hal böyle olunca, öncelikle vasilere dava açabilmeleri için husumete izin kararı alıp dosyaya ibraz etmeleri için süre verilerek bu eksikliğin giderilmesi, daha sonra kısıtlıya ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin temin edilerek vasi tayini dosyası ile birlikte dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek Yusuf"un işlem tarihinde hukuki ehliyeti haiz olup olmadığı konusunda rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  16.09.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi