Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 62/4. maddesi gereğince, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerekir. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.
Borçlu şirket hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Yasal süresi içinde borçlu vekili tarafından yapılan itirazda "Müvekkil, karşı tarafa birimi 50 TL"den iş yaptırdı. 100 TL birim fiyatla herhangi bir anlaşmaları yoktur. Karışı tarafın takibe konu ettiği tutarı kabul etmiyoruz. Birim fiyatı 50 TL olmak üzere kabul ediyoruz. Alacağın talep edilebilmesi için buna göre kayıtlarını düzenlemesi ve talep etmesi gerekir.  .... takibe konu borcu, yapılan bir kısım işin birim fiyatı 50 TL olmak üzere kısmen kabul ederiz. Aşan fiyata göre talep edilen fazla tutarı kabul etmeyiz." ifadesi kullanılmıştır.
Özetlenen bu ifade gereği borçlunun asıl alacak yönündeki itirazı, İİK"nun 62/4. maddesine göre "İtiraz edilen kısım açıkça belirtilmediği için geçersiz olup, icra müdürlüğünün takibin bu kısmına yönelik takibin devamına" dair verdiği karar yerindedir.
Mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.