15. Ceza Dairesi 2013/29289 E. , 2016/3509 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, otobüs bekleyen şikâyetçinin yanına aracıyla yanaşarak gideceği yere kadar götürmek üzere aracına aldıktan sonra şikayetçiye Hollanda’dan geldiğini, hemen döneceğini, zamanının az olduğunu, bir fakire yardım etmek istediğini belirterek cebinden yabancı bir para çıkartarak bu paranın 1.000,00 Euro olduğunu, karşılığının 2.200,00 TL yaptığını, 1.000,00 TL’yi yardım için vereceğini, 1.000,00 TL parayı kendisine vermesini, üzerinin de kendisinde kalacağını söylediği, şikâyetçinin bu duruma inanarak bankamatikten çektiği 600,00 TL’yi verdiği, sonrasında yapılan araştırmada paranın hiçbir değeri bulunmayan Peru parası olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın adli sicil kaydında geçen mahkûmiyetlerinden en ağırı olan ve 18.03.2011 tarihinde yerine getirmesi için yapılan Ankara . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.11.2006 tarih ve 2006/49-832 sayılı ilamıyla verilip, 17.11.2006 tarihinde kesinleşen 1 yıl 2 ay hapis ve 70,00 TL para cezasının tekerrüre esas alınması gerektiği ve Ankara . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/376-2004/568 sayılı ilamıyla verilen 1 yıl 1 gün hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetin 25.07.2006 tarihinde infaz edildiği ve bu durumda 5237 sayılı Kanunun 58/2-b maddesinde belirtilen 3 yıllık sürenin infaz tarihinden itibaren geçmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, kazanılmış hak nedeniyle tekerrüre esas alınan ceza miktarı mahkemece yanlış olarak tekerrüre esas alınan ilamdaki cezadan fazla olmamak kaydıyla tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan Ankara . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/376 sayılı ilamının hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “Sanığın Ankara . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.11.2006 tarih ve 49-832 sayılı ilamıyla dolandırıcılık suçundan tayin olunan ve 17.11.2006 tarihinde kesinleşen 1 yıl 2 ay hapis cezası nedeniyle mükerrir olduğu anlaşılmakla, cezasının 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” yazılması ile hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.