15. Ceza Dairesi 2013/27857 E. , 2016/3508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-a, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıkların, yolda karşılaştıkları mağdura selam verip, dualar ederek hatim döktükleri ve "Senin bir derdin var, biz senin için görevlendirildik" dedikten sonra sanık ...’ın, kendisini derviş, ...’i de yardımcısı olarak tanıtıp, bir dileği varsa yerine getireceğini söylemesi üzerine mağdurun hasta kızının iyileşmesini istediğini belirttiği, sanıkların da zaten bunun için görevlendirildiklerini beyan ederek ve dini konular üzerinde durarak beynini yıkadıktan sonra hiddetli bir şekilde "Senin bir adağın var, niye yerine getirmiyorsun, işin gücün var" dedikleri, sonrasında da adağın yerine getirilmesi için 700,00 TL para aldıkları, yine adak için, bir büyük baş hayvan parası için 4.000,00 TL hazırlamasını söyledikleri, bunun dışında lokma dağıtılmak üzere 25,00 TL daha aldıktan sonra 1,00 TL ile birlikte bir tespih ve küçük Kuran-ı Kerim kitapçığı verdikten sonra mağdura arkasına bakmadan koşarak gitmesini söyledikleri anlaşıldığından, eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
06.09.2011 tarihli tutanakta, mağdura verilmek üzere 700,00 TL parayı sanıkların rızaen teslim ettiklerinin belirtilmesi ve sonrasında bu paranın mağdura iade edildiğinin anlaşılması karşısında, mağdurun yeniden beyanlarına başvurularak, tüm zararının karşılanıp karşılanmadığı, kısmi ödemeye muvafakat edip etmediği hususları sorulduktan sonra TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının da karar yerinde tartışılması yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.