12. Ceza Dairesi 2013/11294 E. , 2014/3259 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkûmiyet, sürücü belgesinin geri alınması
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında olaydan hemen sonra aldırılan hekim raporuna göre, koklamakla aşırı derecede alkollü olduğu, ileri derecede alkollü olduğudan lokal anesteziyle tedavisi mümkün olmadığı için genel anesteziyle plastik cerrahi tedavisi için sevkinin sağlandığının ifade edildiği, dosya içerisinde yer alan 26.07.2010 tarihli tutanakta sanığın alkollü olduğu ve verdiği tepkilerden dolayı ilaçla uyutulduğunun ifade edildiği ve sanığın kovuşturma evresindeki savunmasında alkollü şekilde araç kullandığını ikrar etmesi karşısında, hakkında tayin olunan temel cezada TCK"nın 22/3. maddesi gereğince artırım yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın tam kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu ve üç kişinin yaralandığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "failin kastının yoğunluğu" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olmakla, hüküm fıkrasından “ suç kastının yoğunluk derecesi ” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “ taksirinin yoğunluğu” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.