Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15360
Karar No: 2020/39
Karar Tarihi: 27.01.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/15360 Esas 2020/39 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava konusu olan taşınmazın 674 nolu parselinde bulunan 5,602 metrekarelik bölümün davacı adına tescili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak yapılan inceleme ve araştırma yeterli bulunmayarak, dosyaya daha fazla bilgi ve belge eklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Öncelikle taşınmazın Hazine adına tapuya bağlandığı tarihten önce çekilmiş hava fotoğrafları ve memleket haritaları dosyaya eklenmeli, ardından mümkün olduğunca yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler, ziraat mühendisleri, jeolog, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile keşif yapılmalıdır. Ziraatçı bilirkişi kurulu da taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı konusunda rapor hazırlamalıdır. Jeolog bilirkişi taşınmaz bölümünün, komşu derenin taşkın sahası kapsamında bulunup bulunmadığı ve derenin aktif olup olmadığı hususlarında rapor hazırlamalıdır. Tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir. Kanun maddeleri ise açıklanmamıştır.
16. Hukuk Dairesi         2016/15360 E.  ,  2020/39 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 674 nolu parsel 93.207,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1927 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra 1995 yılında 2132 yevmiye numarası ile dereden ihdas işlemiyle 657 nolu parsel olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Bilahare 657, 476 ve 658 nolu parsellerin tevhidi ile 659 nolu parsel oluşmuş ve bu parsellerde 1996 yılında ifraz edilerek 660-675 nolu parseller oluşmuştur. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava konusu 674 parsel sayılı taşınmazın 5.602,00 metrekarelik bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin raporunda (A) harfiyle gösterdiği 5.579,74 metrekare alanın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 674 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 5.579,74 metrekarelik bölümünün tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve bu bölüm üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; taşınmazın niteliğini, üzerindeki zilyetliğin başlangıcını ve sürdürülüş biçimini belirlemede en etkili yöntem olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, jeolog bilirkişisi tarafından derenin aktif olup olmadığı belirlenmemiş ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda tek ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan yetersiz zirai rapora dayanılarak hüküm verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya bağlandığı tarihten 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde çekilmiş farklı tarihlere ait en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ve bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları temin edilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, çekişmeli taşınmazı bilen mümkün olduğunca yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, 1 jeolog, 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve 1 fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümü ile komşu taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri hususunda fark bulunup bulunmadığı hususlarını ve çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösteren renkli fotoğraflarının eklendiği, bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları tevdi edilerek, hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümünün konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğinin ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; jeolog bilirkişiden, dava konusu taşınmaz bölümünün, komşu derenin taşkın sahası kapsamında bulunup bulunmadığı ve derenin aktif olup olmadığı hususlarında rapor alınmalı; dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanları varsa komşu taşınmazlara ait tutanaklar ve dayanaklarıyla ayrıca bilimsel esaslara ve maddi bulgulara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi