Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29287 Esas 2016/3504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/29287
Karar No: 2016/3504
Karar Tarihi: 18.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29287 Esas 2016/3504 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkûm edilmiştir. Mağdur, sanığın yanlış para işlemi yaparak kendisini dolandırdığını düşünerek sanığa verdiği 250 TL'yi geri almaya çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Mahkeme, sanığın suçu işlediğine dair mağdur ve tanık ifadeleri ile somut delillerin varlığına dayanarak hüküm vermiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- TCK’nın 157. maddesi (dolandırıcılık suçunu tanımlayan madde)
- TCK’nın 62. maddesi (teşebbüs suçunu düzenleyen madde)
- TCK’nın 52/2-4. maddeleri (dolandırıcılık suçunun cezasını belirleyen maddeler)
- TCK’nın 53. maddesi (hak yoksunluğu cezasını belirleyen madde)
- 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendi (hak yoksunluğuna ilişkin hüküm)
15. Ceza Dairesi         2013/29287 E.  ,  2016/3504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanığın, ... şubesine para çekmek için giden mağdura yapılan işlemin yanlış olduğunu, bu nedenle elindeki parayı vermesi gerektiğini, fotokopi çekip geri gelmesini söylemesi üzerine mağdurun yetkili kişiyle konuştuğunu düşünerek çekmiş olduğu 250,00 TL"yi sanığa verip, fotokopi çektirmek için dışarı çıktığı, döndüğünde ise kimseyi göremediği anlaşıldığından, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanıkla aralarında husumet bulunmayan mağdur ile tanığın sanığı kesin olarak teşhis etmiş olmaları nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine de iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.