Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/284 Esas 2016/3498 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/284
Karar No: 2016/3498
Karar Tarihi: 18.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/284 Esas 2016/3498 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, resmi nikâhlı evliyken muvazaalı olarak boşanarak aynı evde yaşamaya devam ederek, sanık ...'ın vefat eden babasından kalan sigorta maaşını alabilmek için dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla yargılanmışlardır. Ancak, hukuka uygun bir şekilde boşandıktan sonra eşlerin bir arada yaşamasının suç olmadığı ve bu durumun dolandırıcılık iddiasının kanıtı olarak kullanılamayacağı kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, sanıkların beraatına hükmedilmiştir. 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesinde bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı belirtilmiştir. Ancak, cezai düzenleme bulunmaması nedeniyle bu durumun hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi.
15. Ceza Dairesi         2016/284 E.  ,  2016/3498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle gereği düşünüldü.
    Sanıkların resmi nikâhlı evli iken, sanık ...’ın vefat eden babasından kalan sigorta maaşını alabilmek için muvazaalı olarak boşanarak aynı evde yaşamaya devam ettikleri, bu şekilde ... maaş almak suretiyle haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilmiş ise de;
    Hukuken geçerli olan bir kararla boşandıktan sonra, eşlerin bir arada yaşamasını engelleyecek şekilde birlikte yaşamanın suç olduğuna dair kanuni bir düzenlemenin bulunmaması karşısında, eşlerin bir arada yaşamasının boşanmanın maaş almak amacıyla yapıldığının ve hileli davranışın kanıtı olamayacağı, nitekim 5510 sayılı Kanun’un 56. maddesinde bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağının belirtildiği, bu hususta cezai düzenlemenin bulunmaması nedeniyle eylemlerinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece verilen beraat hükümlerinde Anayasa, AİHS ve kanuni düzenlemeler dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin suçun oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.