23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7098 Karar No: 2016/5049 Karar Tarihi: 21.04.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7098 Esas 2016/5049 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, telefon ile katılanı arayarak kendisini sosyal hizmetler görevlisi olarak tanıtarak 500 TL para yatırması halinde daha fazla maaş alabileceğini söyleyerek hileye düşürmüştür. Mahkeme tarafından suçlu bulunarak 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş olup, sanığın hapis cezası ertelenmiştir. Ayrıca, sanığa 320 TL adli para cezası verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği gibi, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin yasal bir zorunluluğu olmadığı ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden alt sınırın üzerinde tayin edilmesi hatalıdır. Ayrıca, hükümdeki TCK'nın 53. maddesi doğru uygulanmamıştır. Bu nedenlerle, hüküm BOZULMUŞ ve düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri: TCK 157/1, 62, 52, 53 ve 51.
23. Ceza Dairesi 2015/7098 E. , 2016/5049 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52, 53 ve 51 maddeleri gereğince sanığın 10 ay hapis cezası ve 320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına. Verilen hapis cezasının ertelenmesine. 2 yıl denetim süresi belirlenmesine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılanı telefon ile arayarak kendisini ...Sosyal Hizmetler Görevlisi olarak tanıtıp verdiği hesap numarasına 500,00 TL yatırdığı takdirde daha fazla maaş alacağını söyleyerek hileye düşürmek suretiyle hesabına 500 TL para göndermesini sağladığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi, 2- TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "20 GÜN", "16 GÜN" ve "320,00 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi ve hükümde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, ""sanığın TCK"nın 53/1. maddesinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı maddenin 3. fıkrası gereğince TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerinde uygulanmamasına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.