10. Hukuk Dairesi 2016/13329 E. , 2016/13650 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, 04.11.2002 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat eden Emekli Sandığı iştirakçisin hak sahiplerine yapılan toptan ödemenin faizi ile birlikte davalılardan tazminini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılam neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılar ... ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında “ Davanın yasal dayanağı olan, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 129. maddesinde; “ Vazifeleri içinde veya dışında her hangi sebeple zarar görmüş veya tehlikeye düşmüş ve bundan dolayı adi malül durumuna girmiş iştirakçilerin veya bunlardan ölenlerin, dul ve yetimlerinin; sebep olanlar aleyhine açacakları davaları Sandık dahi kovuşturmaya ve bu davalara üçüncü şahıs olarak girmeye ve dul ve yetimler tarafından dava açılmamış ise bunu doğrudan doğruya açmaya yetkilidir. Dava sonunda para tazminatı da alınırsa bundan kovuşturma için yapılan masraflarla birlikte emekli, adi malüllük, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı; (Toptan ödeme) yapılan hallerde de bunların toplamının yarısı Sandıkça alınarak, varsa, geri kalanı ilgililere ödenir. Sebep olanlar iştirakçi ise ve bunlara bu kanuna göre Sandıklarca her hangi adla olursa olsun ödeme yapılacaksa istihkakları dava sonuna kadar hükmolunacak tazminata karşılık olmak üzere ödenmez” hükmü yer almaktadır. Ayrıca, anılan maddenin 2. fıkrasında, paylaşımın ne şekilde gerçekleşeceği öngörüldüğüne göre, 1. fıkranın incelenmesinde ise, anılan fıkrada; “Vazifeleri içinde veya dışında her hangi sebeple zarar görmüş veya tehlikeye düşmüş ve bundan dolayı adi malül durumuna girmiş iştirakçilerin veya bunlardan ölenlerin, dul ve yetimlerinin; sebep olanlar aleyhine açacakları davaları Sandık dahi kovuşturmaya ve bu davalara üçüncü şahıs olarak girmeye ve dul ve yetimler tarafından dava açılmamış ise bunu doğrudan doğruya açmaya yetkilidir.” denildiğinden, Emekli Sandığının iştirakçisinin uğradığı zarar nedeniyle iştirakçisi veya hak sahipleri adına dava açmaya kanundan dolayı yetkili olduğu şüphesizdir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hâkime aittir. Somut olayda, Emekli Sandığı"nın iştirakçisinin uğradığı zarar nedeniyle hak sahiplerinin zarar verenlere yönelttiği davanın destekten yoksun kalma tazminatı davası niteliğinde bulunduğu, bu dava sonucu tazminat alınırsa ne kadarının rücu hakkı kapsamında Sandık tarafından alınacağının yukarıda anılan maddenin 2. fıkrasında öngörülmesi karşısında; Mahkemece öncelikle hak sahipleri tarafından açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılması ve sonucuna göre yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere uygun şekilde bir hesap raporu aldırılması suretiyle, değerlendirme yapılması gerekirken anılan davacı kurumun rücu hakkının bulunmadığının kabul edilmesi yönündeki gerekçe ile eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı” olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, trafik kazası sonucu vefat eden emekli sandığı iştirakçısı ..."ın hak sahiplerine aylık bağlanıp bağlanmadığı, toptan ödeme yapılıp yapılmadığı buna ilişkin belgeler dosya içerine celp edilmeksizin eksik inceleme sonucunda karar verildiği anlaşılmaktadır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 129. maddesinde, görevleri içinde veya dışında ölenlerin dul ve yetimlerinin, ölüme sebep olanlar aleyhine açacakları davaları kovuşturmaya, davalara üçüncü şahıs ise bunu doğrudan doğruya açmaya sandık yetkili kılınmıştır. Dava sonunda para tazminatı da alınırsa kovuşturma masrafları ile birlikte, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı, toptan ödeme yapılan hallerde de yarısının Sandıkça alınarak, varsa geri kalanının ilgililere ödeneceği öngörülmüştür. Esasen 129. madde zarar verenden tazminatın tamamının alınacağı hükmünü getirmiş ve Emekli Sandığı davaya katılmış veya doğrudan doğruya dava açmış olduğu takdirde alınacak tazminatın zarara uğrayanlar ile Sandık arasında nasıl bölüşüleceğini saptamıştır.
Dosya kapsamında vefat tarihi itibariyle 7 yıl 3 ay hizmeti olan ..."ın haksahiplerine yasal değişiklik nedeniyle ölüm aylığı bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bunun 5 yıllık tutarı, hak sahiplerine toptan ödeme yapılıp yapılmadığı yapılmış ise 5434 sayılı yasanın 129. maddesi kapsamında rucü edilebilecek miktarın belirlenmesine yönelik tutarların davacı Kurumdan sorularak bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi marifatiyle gerçek zarar hesabı yapılarak rucü edilecek miktar belirlenerek karar verilmelidir.
O halde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalı ... ve ..."e iadesine, 10.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.