13. Hukuk Dairesi 2013/5964 E. , 2013/11228 K.
"İçtihat Metni"... vekili avukat ... ile ... vekili avukat... aralarındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.05.2012 gün ve 296-118 sayılı hükmün Dairemizin 20.11.2012 tarih ve 17818-26085 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/6838 Esas sayılı takip dosyasını davalının vekili olarak takip ettiğini, davalının haksız olarak kendisini azlettiği ve vekalet ücretini ödemediğini belirterek, söz konusu icra dosyası dolayısıyla davalı müvekkilinin kendisine ödemesi gereken vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücreti toplamı olarak 17.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; toplam 15.750,00
TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar dairemizin 20.11.2012 tarih ve 2012/17818 Esas 2012/26085 karar sayılı ilamı ile "1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosya kapsamından; davacının davalının avukatı olarak yaptığı icra takibine dayanak yapılan ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/13 Esas 2010/295 Karar sayılı kararında; davanın kabulü ile 80.000 TL"nin 24.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp %80 payının davacı ..."ya %20 payının ise o davanın diğer davacısı Grup Merkez Hasarları Yönetimi ve Danışmanlık Şirketine verilmesine karar verildiği halde, eldeki davanın davalısı ... vekili olarak davacı avukatın söz konusu kararı icraya koyarken, hükmedilen paranın tamamı üzerinden takip yaptığı bu durumda avukatı olduğu davalı ..."ya düşecek para takip konusu paranın %80"i oranında olup bu miktar üzerinden davacı avukat için vekalet ücreti hesaplanması gerekirken, paranın tamamı üzerinden vekalet ücreti hesaplaması yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi... " gerekçesi ile davalının yarına bozulmuş, bu kez davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı, ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/13 esas 2010/295 karar sayılı kararında; davanın kabulü ile 80.000 TL"nin 24.09.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp %80 payının ... Doğuya %20 payının ise o davanın diğer
davacısı Grup Merkez Hasarları Yönetimi ve danışmanlık Şirketine verilmesine karar verildiği, verilen bu karardan sonra davalı tarafından 04.10.2010 tarihinde verilen vekaletnameye istinaden davalının avukatı olarak bu paranın %80""ni olan 64.000,00 TL asıl alacak ve bu paranın işlemiş faiziyle dava masrafı olmak üzere dava masrafı olmak üzere toplam 84.500,00TL"nin tahsili amacıyla 09.11.2010 tarihinde dava dışı sigorta şirketi aleyhine icra takibi yaptığı bu durumda hatalı değerlendirme yapılarak yazılı gerekçeyle bozmanın yerinde olmadığı anlaşılmış ancak yeniden yapılan inceleme sonunda yapılan icra takibinde icra emrinin takip borçlusuna 07.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve takip borçlusu tarafından yasal ödeme süresi içerisinde 09.12.2010 tarihinde takip borcunun ödendiği, ödemenin takip kesinleşmeden yapılması nedeniyle karşı yan avukatlık ücretinin 3/4 oranı dikkate alınarak 6.433,73 TL olarak ödendiği ve davalının davacıyı haksız yere azlettiği doysa kapsamından anlaşılmıştır. O halde, taraflar arasında yazılı avukatlık ücreti sözleşmesinin bulunmadığı da gözönünde bulundurularak, Avukatlık Kanununun 146. maddesi gereğince takibe konu 84.500,00 TL"nin %10"u olan 8.450,00 TL Yasal vekalet ücreti ile azilden önce icra dosyasına yasal olarak yatırılan 6.433,73 TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.833,73 TL vekalet ücretine hak kazandığı ve davacıya avans olarak ödenen 1.250,00 TL"nın mahsubu ile toplam 13.633,73 TL"nın tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken, zuhulen farklı gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin bozma ilamının 2. bendinin kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin 20.11.2012 tarih ve 2012/17818 esas 2012/26085 karar sayılı bozma ilamının 2. Bendinin kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.