5607 sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/9696 Esas 2017/10760 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9696
Karar No: 2017/10760

5607 sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/9696 Esas 2017/10760 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 5607 sayılı Kanuna Muhalefet suçundan mahkum edilmiş, hükümlülük ve müsadere cezasına çarptırılmıştır. Temyiz incelemesi sonucunda, sanığın bu suç ile aynı nitelikte başka dosyalarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, öncelikle diğer dosyaların incelenerek birleştirilip bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli kararında da belirtildiği gibi, suçun işleniş biçimi, özellikleri, işleniş yer ve zamanı, korunan değer ve yarar gibi unsurların birlikte değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Sanığın eylemi benzer mahiyette olan diğer dosyaların incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak, bu hususun hükme yansıtılmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın yasaya aykırı olduğu ve bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun
- TCK.nun 43. maddesi
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi

7. Ceza Dairesi 2017/9696 E. , 2017/10760 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük,müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
UYAP kayıtları da dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda, sanık hakkında, temyiz incelemesine esas bu davaya konu suç ile aynı nitelikte başka dosyalarının da bulunduğu anlaşılmakla;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK.nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 25.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 19.09.2012 olduğu, aynı gün incelemesi yapılan Dairemizin 2015/3102 Esas numarasında kayıtlı Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/30 E. - 2013/56 K. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 09.04.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 05.06.2012 olduğu, yine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/76396 sırasında kayıtlı Küçükçekmece 11. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/337 Esas, 2014/378 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 11.05.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 11.06.2012 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eyleminin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek sanığın bu eylemi bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve haklarında TCK.nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı, ..."nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2017 günü oybirliği ile karar verildi.