Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3839
Karar No: 2018/13475
Karar Tarihi: 05.07.2018

a ilişkin olarak; - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/3839 Esas 2018/13475 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/3839 E.  ,  2018/13475 K.

    "İçtihat Metni"



    Tehdit suçundan sanık ...’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle ve 52. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli ve 2012/340 esas, 2012/2276 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümle, 52/2 ve 62. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/483 esas, 2017/869 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 28/05/2018 gün ve 94660652-105-06-5236-2018-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2018 gün ve 2018/47875 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında Ankara (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmişse de, hükmün açıklanmasına neden olan Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2017/445 esas, 2017/963 sayılı kararı ile de sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan "...Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." ve aynı Kanun"un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, kesinleşmemiş bir mahkûmiyet nedeniyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I- Olay:
    Tehdit suçundan sanık ...’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle ve 52. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli ve 2012/340 esas, 2012/2276 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2. cümle, 52/2 ve 62. maddeleri
    gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/483 esas, 2017/869 sayılı kararının, adı geçen sanık hakkında Ankara (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmişse de, hükmün açıklanmasına neden olan Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2017/445 esas, 2017/963 sayılı kararı ile de sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan "...Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." ve aynı Kanun"un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, kesinleşmemiş bir mahkûmiyet nedeniyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda, CMK"nın 231/8. maddesi uyarınca belirlenen 5 yıllık denetim süresi içerisinde işlenen kasıtlı suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, CMK"nın 231/11. maddesinde düzenlenen "denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi" koşulunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin ve hükmün açıklanmasına karar verilip verilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK"nun 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkrayla büyükler için de uygulamaya konulmuş, aynı kanunun 40. maddesi ile 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılıklar hariç tutulmak kaydıyla çocuk suçlular ile yetişkin suçlular, hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tâbi kılınmıştır.
    Başlangıçta yalnızca yetişkin sanıklar yönünden ve şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile 5271 sayılı
    Kanunun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiş, maddenin altıncı fıkrasına, 25/07/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesiyle "sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi eklenmiş, yine maddenin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" cümlesi eklenmiştir.
    5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
    1) Suça ilişkin olarak;
    a- Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
    b- Suçun Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
    2) Sanığa ilişkin olarak;
    a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
    c- Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
    d- Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
    e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
    Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
    Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir sujesinin talepte bulunması şart değildir. Maddede öngörülen şartların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda re"sen değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime imkan verecek biçimde kararda gösterilmelidir.
    Suç tarihinin 25/10/2011 olması nedeniyle suç tarihinden sonra 6545 sayılı Kanunla getirilen sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması koşulu somut olayda aranmayacaktır.
    CMK"nın 231. maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade ettiği belirtilmiştir.
    CMK"nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kenar başlıklı 231. maddesinin onuncu ve on birinci fıkraları; "(10) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.)Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. (11) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." biçimindedir.
    Bu düzenleme dikkate alındığında, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, hakkındaki mahkûmiyet hükmü açıklanacak, yükümlülüklerin yerine getirilememesi durumunda da, kısmen infaza karar verilebileceği gibi koşulları bulunmakta ise, hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesi suretiyle yeni bir mahkûmiyet hükmü de tesis edilebilecektir. Hüküm açıklanırken Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/3-752 esas, 2014/200 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK’nun 50/3. maddesinde yer alan seçenek yaptırımlara çevirme zorunluluğu gibi hususlar dikkate alınabilecektir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında 25/10/2011 tarihinde, camını kırdığı aracın içerisine şikayetçiye yönelik "senin her türlü a....na koyacağım" ibareli not bırakmak suretiyle hakaret suçunu işlediği iddiasıyla TCK"nın 125/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, taraflar arasında soruşturma aşamasında uzlaştırmanın sağlanamadığı, yapılan yargılama neticesinde Ankara (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli ve 2012/340 esas, 2012/2276 sayılı kararıyla sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle ve 52. maddeleri uyarınca 600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği suç nedeniyle Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2017/445 esas, 2017/963 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Yasayla TCK"nın 191. maddesinde yapılan düzenleme dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ihbar üzerine yapılan yargılama neticesinde Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/483 esas, 2017/869 sayılı kararıyla sanığın, TCK"nın 106/1-2. cümle, 52/2 ve 62. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, cezanın tür ve miktarı itibariyle hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, geri bırakılan hükmün açıklanacağının belirtilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın CMK"nın 223/1. maddesinde öngörülen hükümler arasında yer almaması, CMK"nın 231. maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade ettiğinin belirtilmesi ve incelemeye konu dosyada sanığın 26/03/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan kurulan kararda da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi karşısında; denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı suçtan bahsedilemeyeceği gözetilip sanığın bu süre içerisinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, TCK"nın 106/1-2. cümle, 52/2 ve 62. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/483 esas, 2017/869 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/483 esas, 2017/869 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4 maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi