8. Hukuk Dairesi 2018/4675 E. , 2020/628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, maliki olduğu 935 ada 37 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın bir kısmının davalılar tarafından gerek bizzat kullanmak gerekse kiraya verilmek suretiyle haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazın ortaklaşa alındığını ve inşa masraflarının yarısının davalı ... tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmaz devredildiğinden elatmanın önlenmesine yönelik davanın aktif husumet yokluğundan reddine, dava konusu binanın davacı ve davalı tarafca ortaklaşa yaptırıldığından ecrimisil isteğinin reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
2. Davacı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, arsa nitelikli 935 ada 37 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinde davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmazda bodrum + zemin + 2 normal kattan ibaret yapı bulunduğu, taşınmazın, yargılama aşamasında, 26.02.2015 tarihinde davacı tarafından dava dışı Engin"e satış suretiyle temlik edildiği sabittir.
Hemen belirtmek gerekir ki; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesinde de, dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK"nin 125/2. maddesi " Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. " şeklindedir.
O halde Mahkemece yapılacak iş, çekişmeli taşınmazın devredildiği gözetilerek, yeni malike davanın ihbarının sağlanması, malikin davayı takip edeceğini belirtmesi halinde kaldığı yerden yargılamanın sürdürülmesi aksi takdirde sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilini diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin elatmanın önlenmesi isteğine yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi