12. Ceza Dairesi 2013/26669 E. , 2014/3210 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddine, 76,7 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkeme hükmünün davacı vekiline 06.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hakimi tarafından 14.11.2012 tarihinde havalesinin yapıldığı görülmekte ise de, UYAP sisteminde yapılan incelemede, 13.11.2012 oluşturma tarihli temyiz dilekçesini aynı tarihte mahkemeye gönderdiği, bu nedenle davacı vekilinin temyizinin süresinde yapıldığı anlaşıldığından, tebliğnamede temyizin reddine dair 1. numaralı görüşe ve her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, buna bağlı olarak, davalı Hazine vekilinin hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddini öneren tebliğnamenin 2. numaralı görüşüne iştirak edilmemiştir.
Tazminat davasının dayanağını oluşturan .... Sulh Ceza Mahkemesinin 01.07.2008 tarih, 2008/105 Değişik iş sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) Kara avcılığı Kanununa muhalefet etmek suçundan hakkında düzenlenen idari para cezasının iptaline hükmedildiği, kararın temyiz edilmeksizin 16.09.2008 tarihinde kesinleştiği, el koymaya konu tüfeğin ....Kaymakamlığınca 07.11.2008 tarihinde iadesine karar verildiği, iş bu davanın haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış,
Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçlarını, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlar. Manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar. Tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik durumu, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacı lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak, yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ve davacı tarafa maktu vekalet ücreti ödenmemesi gerektiğine, davacı vekilinin ise el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak, ONANMASINA, 11.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.