Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/15707 Esas 2014/1786 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15707
Karar No: 2014/1786
Karar Tarihi: 28.01.2014

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/15707 Esas 2014/1786 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2013/15707 E.  ,  2014/1786 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/05/2012
    NUMARASI : 2010/504-2012/240

    Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan zararın TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir
    Dosyadaki kanıt ve belgelerden; davacıların murisleri Yunanistan ile Türkiye arasındaki mübadele nedeniyle Türkiye’ye göç ettikleri, dava konusu taşınmazların da 26.05,1932 tarih ve 262 sayılı Tefviz Komisyonu kararı gereğince davacıların murisleri Y.. V.. mübadilleri Ahmet kızı Zehra ve Safinaz ile oğlu Mustafa istihkaklarına mukabil senet sahiplerine verilmesi nedeniyle 29,06,1939 tarihinde adlarına tescil edildiği, daha sonra taşınmazların bulunduğu D.. Köyü’nde yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazlara ilişkin herhangi bir işlem bulunmadığı, tapulama tutanaklarının askıya çıkarıldığı ve 14,06,1973 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
    4721 sayılı TMK.nun 1007 maddesinde “ Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup burada, devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece Devletin memuruna rücuu sırasındaki içi ilişkide önemlidir.
    Açıklanan nedenlerle, TMK.nun 1007.maddesinde düzenlenen objektif (kusursuz) sorumluluk halinin 6098 sayılı Borçlar Kanununun 41. ve devamı maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu ile ilgisi bulunmadığından, aynı Kanunun 72. maddesindeki (818 sayılı yasanın 66. maddesi) zamanaşımı kurallarını uygulanma imkanı olmadığı gibi, TMK.nun 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için de, ayrıca zamanaşımı süresi belirlenmemiştir.Bu itibarla 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesindeki (818 sayılı yasasın 125. maddesi) 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması esas olup, tapulama işlemlerinin kesinleştiği 14.06,1973’ten itibaren bu süre geçmiştir.
    Bu itibarla, davanın gerekirken zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi sonucu itabariyle doğrudur.
    Davacılar vekilinin temyize itirazları yerinde olmadığından hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.