15. Hukuk Dairesi 2018/645 E. , 2018/3469 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, arsa sahibi paydaş tarafından; yükleniciye karşı Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden doğduğu iddia edilen; KDV borcunun tahsili için başlatmış bulunduğu icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında ... 4. Noterliği"nin 08.05.2013 tarih ve 04422 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme uyanırca binanın tamamlandığını, söz konusu inşaatın müvekkilinin ticari işletmesinin aktifinde bulunması ve bu sebeple davalı şirkete arsa faturası kesme zorunluğu nedeniyle bir ihtilâf doğduğunu, müvekkilinin üzerine düşen yasal yükümlülüğü yerine getirmesine rağmen davalının, yasa gereği ödemesi gereken KDV"yi ihtara rağmen ödemediğini, müvekkilini zarara uğrattığını, açılan icra takibine itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, takip dayanağı faturanın borç belgesi olmadığını, sözleşmede taşınmazın ticari işletme aktifinde bulunması nedeniyle KDV ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, taşınmazın tapuda şirket aktifinde gözükmediğini, kendisinden gizlendiğini, bu sözleşmeden KDV doğmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenerek; 3065 sayılı Kanun"un 8/1-a maddesine göre: “mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların” KDV mükellefi olduğu, davacının da .../İnşaat Müteahhitliği ve Gayrimenkul Alım Satımı konulu ticari faaliyetinden dolayı ...Vergi Dairesinde vergi mükellefi olmasından dolayı, taraflar arasındaki sözleşmeye konu, ... Mah. 3214 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın davacının ticari işletmesine kayıtlı olup ticari mal niteliğinde bulunduğundan, KDV genel tebliği uyarınca 260.000,00 TL arsa bedeli üzerinden kestiği 46.800,00 TL lik faturayı davalıya göndermesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Tarafların kabul edilen sözleşmeye konu taşınmazın, sözleşme öncesinde tapuda, 537/1091 payı davacı ..., diğer paylarının da dava dışı gerçek kişi üçüncü şahısların adlarına kayıtlı olduğu, ticari mal olduğuna dair bir beyan veya şerhin kayıtlı bulunmadığı, şözleşmede de bu yönde bir açıklama yapılmadan, taşınmazın adlarına kayıtlı gerçek kişiler ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu edildiği görülmektedir.Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhide bırakılan arsa payı nedeniyle katma değer vergisi tahakuk edip etmeyeceğine ilişkindir.Danıştay 9. Dairesi"nin 2005/2439 E., 2007/468 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi;”.... inşaat yapılması koşuluyla müteahhide bırakılan arsanın her türlü tasarruf hakkının ve mülkiyetinin devredilmeyip, inşaat yapılmak üzere müteahhide terk edildiği, bu durumda müteahhidin arsa sahiplerine verdiği bağımsız bölümler karşılığı, inşaat yapılmak üzere müteahhide bırakılan arsanın, trampa niteliğinde bir ticari faaliye olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla arsanın müteahhidin kullanımına terkedilmesi işleminin, arsanın değerlendirilmesine yönelik bir tasarruf olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu işlemin trampa niteliğinde bir işlem gibi değerlendirilerek, tarh edilen cezalı katma değer vergisinde isabet görülmediği gerekçesiyle, iptâline ilişkin davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının aynı gerekçeyle yerinde görülmüş olup onanmasına....”karar verilmiştir. Dava konusu işlemin de trampa olmadığı KDV tahakkukunu gerektirmediği, bu yönde davacı tarafça itiraz edilip dava açılması halinde tahakkuk ettirilen KDV"nin iptâli mümkün olup, davalı yükleniciye rücu edilemiyeceğinden, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz taleplerinin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine 27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.