19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12772 Karar No: 2016/13666 Karar Tarihi: 23.03.2016
1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12772 Esas 2016/13666 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu sebebiyle sanığı mahkum etmiştir. Temyiz başvurusu incelendiğinde, sanığın suç işleme kararı alarak değişik zamanlarda diş tedavisi yaptırdığı için cezanın zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43/1. maddesi ile arttırılması gerektiğinin gözetilmediği belirtilmiştir. Ancak, sanığın hak yoksunluklarına hükmedilmesi iptal edilen 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca olduğu için yeniden değerlendirme yapılması zorunlu görülmüştür. Buna göre, hükmün TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine \"Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına\" ibaresi yazılmıştır. Hükmün diğer yönleri kanuna uygun bulunduğu için onanmıştır. Kanun maddeleri olarak; 1219 Sayılı Kanunun 41. maddesi, TCK'nın 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve CMUK'un 322. maddesi gösterilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2015/12772 E. , 2016/13666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.05.2014 gün, 2013/7-465 Esas ve 2014/276 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 1219 sayılı Kanunun 41. maddesinde öngörülen suçla korunan hukuki yararın kamu sağlığı, suçun mağdurunun ise toplumu oluşturan bütün bireyler olduğu, diş tabibi olmadığını bildiği kişiye tedavi yaptıran kişilerin ise suçun mağduru değil konusu oldukları cihetle; somut olayda bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda diş tedavisi yapan sanık hakkında tayin olan cezanın zincirleme suça ilişkin TCK" nın 43/1. maddesi ile arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek,kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.