Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4685 Esas 2021/7992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4685
Karar No: 2021/7992
Karar Tarihi: 16.11.2021

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4685 Esas 2021/7992 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taksirle yaralamadan mahkum edilmiştir. Sanığın müdafii, mahkumiyet kararını temyiz etmiştir. Yargıtay, basit yargılama usulünün uygulanmaması yönünde takdir hakkını kullandığını kabul etmiştir. Sanığın adli para cezasını ödememesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya incelenerek, sanığın asli kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Sanığın ehliyet belgesinin geri alınması kararı hatalı kabul edilerek, karar düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK\"nın 89/1, 89/2-b-e, 89/3-a-b-c, 62, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri
12. Ceza Dairesi         2021/4685 E.  ,  2021/7992 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 89/3-a-b-c, 62, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemenin karar tarihinden önce yürürlüğe girdiği göz önünde bulundurulduğunda, bu hususta bir değerlendirme yapmayan mahkemenin, zımnen basit yargılama usulünün uygulanmaması yönünde takdir hakkını kullandığının kabulü ile, tebliğnamede bu hususta bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya içeriğine göre olay günü gece vakti aydınlatmalı iki şeritli bölünmüş asfalt yolda sanığın sevk ve idaresindeki dorse bağlı çekici ile yolun solunda yer alan dinlenme tesisine girmek için orta refüjden sola dönüş yaptığı sırada, katılanın sevk ve idaresindeki otomobil ile sanığın aracının sağ ön lastiğine çarptıktan sonra savrularak dinlenme tesisi içinde park halinde bulunan yarı römorka çarpması şeklinde meydana gelen ve katılanın hayati tehlikeye, ikinci derece kemik kırığına, iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine ve konuşma yeteneğinin kaybolmasına neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Sevk ve idaresindeki çekici ile kazaya sebebiyet verdiği anlaşılan sanığın “D” sınıfı ehliyet belgesinin TCK"nın 53/6. maddesi gereğince geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi gerekirken “E” sınıfı ehliyetinin geri alınması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün dokuzuncu bendinde yer alan “E” ibaresinin “D” şeklinde değiştirilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/11/2021 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.